“Kaygılı ve öfkeli bir biçimde elimde silahla kalakaldım, mermiler alt katta süpürge dolabındaki ipek çorapların arasındaydı. Karıma lanet okuyup ayaklarımın ucuna basarak merdivenden aşağı indim. Cephaneye ihtiyacım vardı. Ay salonu aydınlattığı için merdivenin dibinde yere yattım çünkü perdeler aralıktı, dışarıdan görülebilirdim.”