Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
494 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
Bir kitaptan daha fazlası... Size çok şey öğretecek bir inceleme.
Bir epilepsi'li olarak, bu kitabın benim için önemli olduğunu belirtmiştim. Kitap, tıbbi gerçekler diye bir kısımla başlamış. Eee tabi bana da bu gerçeklerden bahsederek incelemeye başlamak düşer. 1. Nedir bu epilepsi? Beyindeki sinir hücreleri fazla hareketlendiğinde, kontrolsüz, gelişigüzel gibi görünen sinyaller verirler. Bu sinyallerin
Olasılıksız
OlasılıksızAdam Fawer · April Yayıncılık · 202385,6bin okunma
280 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Biraz Beyin Jimnastiği
Kitap 1976 ile 1992 yılları arasında Stephen Hawking'in yazdığı yazıların derlemesinden oluşan bir kitap. Birkaç kısım hariç pek dikkatimi çekmedi, zira içinde benim için "bak bu bilgiyi bilmiyordum yeni öğrendim" dediğim bir yer olmadı, belli bir seviyenin üstündekiler için içinde açıkçası pek birşey yok. Amma velakin bilmek ayrı
Kara Delikler ve Bebek Evrenler
Kara Delikler ve Bebek EvrenlerStephen W. Hawking · Sarmal Yayınevi · 2010780 okunma
Reklam
"Gerçi Newton’a kadar (Newton dahil) bilimin, evrenin düzenini dayandırabileceği, her yerde var olan ve herşeye kâdir bir Tanrıya ihtiyacı olmuştur. Ama Laplace, Tanrıyı evrenden kovarak, onu düzenin temelini kendinde bulan, kendi kendine yeterli, ve mutlak mükemmelliğe erişmiş bir makine haline getirir. Bundan böyle determinizm, Tanrının mükemmelliğini ve ebedîliğini kozmik Makinanın kendinde bulan bir dogma olacaktır... Bir kez daha, mutlak bir laikleşme arayışı, bilinçsiz olarak, laikleştirilen nesnede mutlak tanrılaştırmayı arama yoluna girmiştir.” (bkz. Edgar Morin, Avrupa'yı Düşünmek)
"Ne Hobbes ne de Newton mekanik bir dünya görüşü ile Tanrı inancı arasında bir çelişki görmüştü. Oysa 18. ve 19. yüzyılın bazı materyalistlerinde durum farklıydı. Fransız hekim ve filozof La Mettrie 18. yüzyılın ortalarında L'homme machíne' adlı bir kitap yazdı. Yani: İnsan - Bir Makine'. Bacaklarda nasıl yürümeyi sağlayan kaslar varsa, beyinde de düştünmeye yarayan kasların' olduğunu yazmıştı. Daha sonra Fransız matematikçi Laplace son derece mekanikçi bir yaklaşımı dile getirdi. Eğer herhangi bir zeka bütün madde parçacıklarının belli bir andaki konumunu bilirse, hiçbir şey belirsiz kalmaz, hem gelecek hem de geçmişi açıkça görebilirdi. Buradaki ana düşünce, gelecekte olacak her şeyin daha önceden belirlenmiş olduğudur. Neler olacağını 'iskambil kartları' gösterirdi o zaman. Bu dünya görüşüne de Determinizm deniyor."
Sayfa 263Kitabı okudu
Daha sonra Fransız matematikçi Laplace son derece mekanikçi bir yakla­şımı dile getirdi. Eğer herhangi bir zeka bütün madde parça­cıklarının belli bir andaki konumunu bilirse, hiçbir şey belirsiz kalmaz, hem gelecek hem de geçmişi açıkça görebilirdi. Bura­daki ana düşünce, gelecekte olacak her şeyin daha önceden be­lirlenmiş olduğudur. Neler olacağını 'iskambil kartları' göste­rirdi o zaman. Bu dünya görüşüne de Determinizm deniyor."
Sayfa 264 - PdfKitabı okudu
120 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Bir nesnenin, bir bireyin kendine özgü olan, onu başkalarından ayıran temel belirti, onun davranışlarını belirleyen, tutumunu şekillendiren ham özellik karakterdir. Bu insani kıstas, kalıtımsal şekliyle sahip olduğumuz, nesneyi ötekinden ayırt edilmesini sağlayan varyasyondur. Bireysel karakter doğuştandır.Bilinç işte bu ham karakterimizin salkım
İstencin Özgürlüğü Üzerine
İstencin Özgürlüğü ÜzerineArthur Schopenhauer · Öteki Yayınları · 1998138 okunma
Reklam
'Mekanik' sözcüğü Yunanca 'mekhane' sözcüğünden gelmedir ve bunun da anlamı makinedir. Ancak şuna dikkat: Ne Robbes ne de Newton mekanik bir dünya görü şü ile Tann inancı arasında bir çelişki görmüştü. Oysa 18. ve 19. yüzyılın bazı materyalistlerinde durum farklıydı. Fransız hekim ve filozof La Mettrie 18. yüzyılın ortalarında 'L'homme machine' adlı bir kitap yazdı. Yani: 'İnsan -Bir Makine'. Ba caklarda nasıl yürümeyi sağlayan kaslar varsa, beyinde de düşünmeye yarayan 'kaslann' olduğunu yazmıştı. Daha sonra Fransız matematikçi Laplace son derece mekanikçi bir yakla şımı dile getirdi. Eğer herhangi bir zeka bütün madde parça cıklannın belli bir andaki konumunu bilirse, hiçbir şey belirsiz kalmaz, hem gelecek hem de geçmişi açıkça görebilirdi. Bura daki ana düşünce, gelecekte olacak her şeyin daha önceden belirlenmiş olduğudur. Neler olacağını 'iskambil kartları' gösterirdi o zaman. Bu dünya görüşüne de Determinizm deniyor."
Sayfa 263Kitabı okudu
Bilimsel determinizmi ilk kez açık bir biçimde ortaya koyan ismin Laplace olduğu kabul edilir: Evrenin belirli bir zamandaki verili durumunda, eksiksiz bir yasalar dizisi onun hem geleceğini hem de geçmişini tam olarak belirleyebilir. Bu durum, bir mucize olasılığını veya Tanrı’nın oynayacağı etkin bir rolü dışlar. Laplace’ın formüle ettiği bilimsel determinizm ikinci soruya çağdaş bilim insanının verdiği yanıttır. Aslında bu, bütün çağdaş bilim için temel bir dayanak ve bu kitabın başından sonuna dek önemini koruyacak bir ilkedir. Bilimsel bir yasa, sadece doğaüstü bir varlığın müdahale etmemeye karar verdiği durumlarda geçerli olacaksa, bilimsel bir yasa değildir. Bunu fark eden Napoléon, Laplace’a Tanrı’nın bu resmin neresinde olduğunu sorar. Laplace’ın yanıtı, “Efendim, o varsayıma ihtiyacım olmadı” olur.
494 syf.
9/10 puan verdi
Kitap bilimsel bilgilerle öyküyü çok güzel birleştiriyor. Gerilim sürekli devam ediyor. Okuyucuyu merak duygusunda tutmayı iyi başarıyor. Roman okurken bir yandan evren fiziğine ve istatistik ve olasılık matematiğinin ne olduğuna ve nasıl geliştiğine dair pek çok bilgi edinebiliyorsunuz. Adam Fawer'in Olasılıksız romanıyla ilgili daha detaylı bir incelemeyi Youtube kanalımda bir videoya yaptım. İzlemek isterseniz merak ettiğiniz bölümlere atlayarak ulaşabilmeniz için bölümleri de açıklama kısmında belirterek tıklanabilir yaptım. #AdamFawer #Olasılıksız #BilimKurgu #Gerilim #Gizem 00:00 Açılış 06:05 Killing Eve dizisindeki karaktere Nava Vaner'in benzerliği 08:00 Person of Interest dizisindeki gözetleme imkanlarıyle kitaptakilerin benzerliği 09:10 Kelebek Etkisi filmini hatırlatan bağlantılar. 10:10 Laplace'ın Şeytanı Nedir? 11:10 Determinizm Nedir? 13:13 Heisenberg'in Belirsizlik İlkesi Nedir? 16:08 Sara Hastalığı /Epilepsi Nedir? 17:52 Kelebek Etkisi Filmini hatırlatan bağlantılar 2 youtu.be/ds-sq1F6P48
Olasılıksız
OlasılıksızAdam Fawer · April Yayıncılık · 202385,6bin okunma
Laplace gibi bilim insanları, bilimsel determinizm düşüncesinin hakim paradigma olmasında önemli rol oynadılar.
Sayfa 178 - ISTANBUL YAYINEVI http://www.canertaslaman.com/wp-content/uploads/2019/09/F%C4%B1tratdelilleri-SON.pdfKitabı okudu
Reklam
'Her şey olabilirdi, her ne kadar olasılıksız olursa olsun olabilirdi; olasılık dışı olan bir olay mutlaka olurdu.' 'Determinizm: Biz insanlar evrenin belli gerçeklerini ölçebilecek becerilere sahip değiliz. yani olaylar her ne kadar rastgele görünse de tamamen fiziksel gerçeklerle koşullandırılmışlardır ve böyle belirlenir. Deterministler hiçbir şeyin belirsiz olmadığına inanırlar,; her şeyi önceki bir sebebin sonucu olarak ortaya çıkar ama biz bu sebebin ne olduğunu bilemeyiz.' 'Laplace: Olasılık teorisini Astronomide kullan ilk insan çünkü herkes ölçümlerini elle yapıyormuş ,insanlar hata yaptıkları için veriler doğru değilmiş. Hatayı en aza indirmek amaç.' 'Olasılık-Şansa bağlı olguları inceler yani zar, para vb. ;İstatistikte :Gerçek olaylar incelenir.' 'Hiçbir şey imkansız değildir ama belirli şeyler olasılık dışıdır ya da olasılıksızdır .' 'Eğer bir şeyi yapabileceğini düşünürsen, aslında bu mümkün olmasa bile yapabildiğini görürsün. Eğer yapamayacağını düşünürsen, o zaman da çoğunlukla yapamazsın çünkü yapmayı denemezsin bile. İşte bu yüzden bilgi önemlidir.' Biyolog-Fizik Teoriler 'ışık hızından hızlı olan tek şey ... Düşünce hızı.'
Sayfa 221Kitabı okudu
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Emre Timur’dan okumuş olduğum ikinci kitap #ödev den naçizane bahsedeceğim. Ödev, okuyucuya “Nasıl kendim olurum?” sorusunu yöneltiliyor. Kolay gibi görünse de zor bir soru. Çünkü insanoğlunun evrende en zorlandığı konu. Her şey olabiliyor ancak iş “kendi” olmaya gelince sarpa sarıyor... Birçok konu başlığı altında yazar fikirlerini kaleme alırken #yaşamkoçu hakkında yazdıklarına hak vermemek elde değil. “Kendi hayatını düzene sokamamış bir insan benim hayatımı nasıl düzenler?” diye irdelemekten alamıyorum kendimi... Ödev, “tin ve determinizm üzerine deneme” olarak kaleme alınmış. Bu terimleri ilk kez duyanlar İçin dipnot düşüyorum. • Tin: sözlük anlamı “ruh” olan felsefe de ise “ruhtan öte” kavram olarak nitelendirilir. Türk Dil Kurumu, “ruhları inceleyen bilim dalı” olarak açıklamaktadır. • Determinizm: kelime anlamı olarak “belirlenircilik ve gerekircilik” ifade etmektedir. Determinizm kelimesi ilk olarak 1820’li yıllarda Simeon Poisson ve Laplace tarafından önerilmiştir. Determiniz, evrende meydana gelen her şeyin ve insanların yaşadıklarını önceden belirlenmiş kurallara göre işlediğini savunan bir felsefi akımıdır. Peki senin #ödev in ne? Kendin olmak mı? Hakikatin peşinden koşmak mı? Cemiyete faydalı bir fert olmak mı? #alıntılar • “Siz kendinizi hiç özlemiyor musunuz?” • “Sevgi asla son bulmaz.” • “Savaşmadan kimseyi tanıyamazsınız.” • “Günah, zevk için ödenen ağrıdır.”
Her Ay Okuyanlar Kulübü
Her Ay Okuyanlar Kulübü
Ödev
Ödev
Emre Timur
Emre Timur
Ödev
ÖdevEmre Timur · İz Bırakan Kalemler Yayınevi · 202339 okunma
"1700'lerin başında, Londra'da, Abraham De Moivre adında bir Fransız istatistikçi vardı. İstatistik dediğimiz bilim dalı daha tam olarak doğmadığından De Moivre geçimini sağlamak için yerel kumarbazlar için olasılıkları hesaplayarak para kazanıyordu." "On yıl kadar bunu yaptıktan sonra da teorilerini bir kitapta topladı, adı
bilimsel determinizm
Bilimsel determinizmi ilk kez açık bir biçimde ortaya koyan ismin Laplace olduğu kabul edilir: Evrenin belirli bir zamandaki verili durumunda, eksiksiz bir yasalar dizisi onun hem geleceğini hem de geçmişini tam olarak belirleyebilir. Bu durum, bir mucize olasılığını veya Tanrı'nın oynayacağı etkin bir rolü dışlar.
494 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Tabula rasa'ya kafa atan kitap
Şans kavramına inanan çoktur. Hele ki kafasına kuş pislediğinde bunun şans getireceğine inanan bir toplumun parçasıysanız inanmamak ne mümkün? Ben de şans olayına inanıyordum. Ta ki bu kitabı okuyana kadar. Artık inanmıyorum. Inanmak bilmenin aksidir. Ve ben artık hayatta şans diye bir şey olmadığını biliyorum. Bizim şans diye tanımladığımız her
Olasılıksız
OlasılıksızAdam Fawer · April Yayıncılık · 202385,6bin okunma
42 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.