Kamer

Sonra yıllar geçti; yıllar da, acılar da zaten hep geçmek içindi…
Sayfa 73
Reklam
Okuduğum kitaplarda eksik kalan bir şeyler. Her akşamla bir özlem: Savrulan... Her adreste bir kimlik: Unutulan...
...ona bir daha yazmadım ve hiçbir haber de alamadım. Ama hep andım onu. Her anımsayışımda burkuldum. Bu büyük dostluk, bu sevgi böyle bitmeyebilirdi dedim hep kendi kendime. Fakat onu hiç unutamadım...
Sayfa 14

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
ve sevdiklerimiz değil, asıl sevgidir yitirdiğimiz...
Sayfa 468
Ne Diyarbakır anladı beni ne de sen oysa ne çok sevdim ikinizi de bir bilsen...
Sayfa 219
Reklam
Öyle ya, nice insan cehennemi kendi dışında algılıyor. Bir cehenneme dönüştürülen hayatın oluşumunda kimse kendi katkısını anmıyor. Aslında biziz, evet, cehennem insanın ta kendisi...
Sayfa 174
Durmadan kitap okumasını yadırgadığım için dayanamayıp sordum: — Okulun kapalı değil mi? Neden daha kitap okuyorsun Seydali? — Kitap, yalnız okullar açıkken ve okul için okunmaz Asêf...
Sayfa 127
Mektuplarla bir insan ne kadar tanınabilirdi? İki kez görüşmede ne kadar sevilebilirdi? Belki o yıllara ait savruluşlarda kafamda abartmıştım onu. Onu bulsam yüreğimdeki fırtınalar, iç hesaplaşmalar dinecek miydi?
Sayfa 20
Artık bir düş gibiydi o; hiç yaşanmamış, tanınmamış bir düş gibi...
Sayfa 89
...yüreğinin kuytuluğunda bir yer açmıştı ona. Şimdiyse bir selam bile yoktu geride...
Sayfa 89
Reklam
Günler öyle akıp gidiyordu kırık dökük kederlerin üzerinden...
Sayfa 88
...bir gecenin daha üzerine örtüldü yüreklerimizin kapısı. Orada, bir kez daha sanki bütün yaşları, yaşlıları yaşamış gibiydi sırt üstü kalmışlığım...
Sayfa 73
...ve hayat, mutsuz, mağlup insanları çoğaltarak, geride bıraktığı heba olmuş ömürleri hiç umursamadan acıların, yılların üzerinden akıp gidiyordu.
Sayfa 52
Resim