“Bir kuşun ürkekliği vardır üzerinde. Belki de, bir denizin hırçınlığı yahut bir yağmurun sessizliği. Acıların, yaraların, hüzünlerin ve yalnızlığın siyah gecenin bağrına sığınır. Düğüm düğüm olur kelimelerin.
Her şeyin ilâcı olduğu söylenen zaman, kıpırdamaz sanki. Kalbinin derinliklerinde yarım kalmışlığın izi ve burukluğu kalır. Aldığı nefes ağır gelir, batar. En kuytu ve en uzak sığınaklara gitmek, kaçmak ister insan. Ve gidemez.”