Filmlerde, siyasi demeçlerde ve haber bültenlerinde “kötülük” gündelik gerçekliğimizin parçası bir sözcük haline geldi. Yalnızlık, korku, özgürlük gibi kavramların felsefi ve tarihsel izini sürdüğü önceki eserleri övgüyle karşılanan yazar Lars Svendsen, Kötülüğün Felsefesi’nde, yaşanmış gerçek cinayet ve katliamlardan filmler ve romanlara, en büyük kötülük saydığı İkinci Dünya Savaşı ve Holocaust’a değin kötülük kavramını faillerin ve mağdurların bakış açısından etraflıca inceliyor. Yazar, düşünürler ve filozoflar eşliğinde güncelliğini koruyan bir sorunun peşine düşer: “Kötülük hakkında nasıl konuşacağız?” Lars Svendsen