KÖYLÜNÜN BÖLÜŞTÜRMESİ
İbnü'l-Cevzî, Latifeler kitabında İbrahim bin el-Münzir el-Hizâmî'den şu kıssayı nakleder:
Bir Arabî köylü, çölden gelerek şehirli bir adama misafir oldu. Birçok tavuğu olan ev sahibinin bir hanımı, iki oğlu, iki kızı vardı.
Ev sahibi, hanımına "Bir tavuk pişir, getir de hep birlikte yiyelim." dedi.
Yüzünde gülün, yanında kaldım bir diken
Taşlar yerine oturacak latifeler senden yana
Yağmur tane tane konuşacak, rüzgarlar esneyecek
Güneş ile hülyalara dalacaksın, katlanılan ben olacağım.
Hadiste geldi ("söylendi" anlamında):
"Sizler hayvan gibi hatuna cima eylemeyin. Belki mukaddeminde (öncesinde) öpün ve tekellüm ve latifeler edin (konuşup şakalaşın)".
Hatta denildi ki, "Sizler cima etmeyin, şehvetiniz galebe etmedikçe. Zira böyle olursa beden rahat bulur ve evlad tamam azalı olur".
İkramlar... Çaylar ve sohbetler! Hatır, gönül sormaları, latifeler, günlük hadiseleri mütalaa ve anmalar. Sözün sohbetin arasında kayboluyor iftarın verdiği ağırlık.
Kamuoyuna duyuru
Efendim; yaptığımız latifeler günah unsuru içerebilir olmakla birlikte asla ve kat'a küfür (elfazı küfür) unsuru içermemektedir. Daha takva olan arkadaşlar için belirtmek gerekirse Kimdes helal sertifikamız da vardır...
Latifelerimiz, bazı yerlerden aşırma olmadığı gibi, esinlenme de -insan olmamız hasebiyle- olması normaldir. Bu latifeleri topluluk önünde yapmanız size bir kalifiye katmadığı gibi rezil de olabilirsiniz. Çünkü, bunu yazan bile çok fazla hesap etmeden yazıyor ki; sizde düşünmeden yapıp kalp, gönül kırmayınız.
Latifelerimiz genelde müsliminal mesajlar içeriyor olup, bolca üzerinize alınırken, yazanın da aynı sizin gibi olduğunu da unutmayın.
Latifelerimizi beğenmiyorsanız da, yalnız değilsiniz. Bu kadar konuşmaktan bende memnun değilim ama kendime katlanıyorum, bilmenizi isterim.
Son olarak, şu sıkıntılı günlerde, bir nebze gülümseme oldunuzsam yüzünüze Allah bizden razı olsundur. Selametle kalınız efendim.
İnsanı kuşatan hisler, duygular, latifeler bu dünyaya hasredilemeyecek kadar yoğun ve değerli.
"...eğer hafiflerini dünya umuruna ve şiddetlilerini vezaif-i uhreviyeye ve maneviyeye sarf etse ahlak-ı hamîdeye menşe, hikmet ve hakikate muvafık olarak saadet-i dareyne medar olur."
(Sakın gözünü gaflet, dalgınlık bağlamasın. Çünkü pusuda gözü açıklar var.
Çokları azıcık gaflet (Ve dalgınlık) sonucu aylar ve yıllarca mihnet (Sıkıntı ve azap) esiri olurlar..
Sayfa 207 - TERCÜMAN 1001 TEMEL ESER/1978Kitabı okudu
(Gönlü üzüntü dolu şâirin şiirinde ne güzellik olur dudu kuşuna, bal gibi sözler söyleten aynadır.
Şâire, her aşağılık kimseyi övdüren şey, onun altına olan meylidir.Bülbülleri belâ tuzağına düşüren şey, yem taneleridir.)
Sayfa 42 - TERCÜMAN 1001 TEMEL ESER/1978Kitabı okudu