Okuma Listem
DÜNYA EDEBİYATI 📚 *HOMEROS İlyada Destanı ✓ Odysseia Destanı ✓ *DANTE ALİGHİERİ Yeni Dünya✓ İlahi Komedya✓
248 syf.
8/10 puan verdi
"bir sevdiğin olmasa şiir yazmazsın" diyor seyit, dirmit'e. sevmesek yazılmıyor mu bu şiir denen edebiyat harikası? yani sevmek dediğimizde akla bir tek erkek ve kızın birbirilerine duydukları kuvvetli his mi geliyor? şiirler başka şeylerden de söz edemez mi? seyit nereden bilsin, okuduğu kitaplardaki dede korkut'un hala yaşadığına,
Sevgili Arsız Ölüm
Sevgili Arsız ÖlümLatife Tekin · Can Yayınları · 20187bin okunma
Reklam
Mektup iyileştirir.
"Asıl dikkate değer olan göndermeye niyetli olmadığımız bir mektubu yazıp saklamaktır" demiş psikanalist J. Lacan. Kaç mektup sakladınız bugüne kadar? Ya da daha gerçekçi bir soru; kaç mektup yazdınız bugüne kadar? Sevdiğinize, sevmediğinize, dostunuza, sinirlendiğinize, kendinize, çocukluğunuza ya da yaşlılığınıza kaç mektup biriktirdiniz? Denediniz mi hiç mektupla iyileşmeyi? Mektup iyileştirir. Mektup diyorum, mail demiyorum. İlla kağıt ve kalem olmalı. Diğer türlüsü güç. Ne diyor Haşmet Babaoğlu Lacivert Dergi sayı 45'te; "Şimdi Kafka'nın Milena'ya mektubundaki şu cümlesi geliyor aklıma: "Beni istasyonda uğurlarken gördüğüm yüzünü anımsıyorum. Unutamayacağım bir doğa olayıydı Milena: Bulutlardan değil kendiliğinden gölgelenen bir güneştin sanki." İnsana bu sözler ancak bir kalemle kağıda yazılır gibi geliyor. " ne kadar haklı değil mi? Latife tabii diyerek devam ediyor ama bence değil. Mektup önemli. Sevdiğinin elyazısını görmeden nasıl sever insan?
288 syf.
3/10 puan verdi
Yaklaşık 5 ay önce bu serinin ilk kitabı olan, Rıza Nur'un hayatını anlattığı kitabını okumuştum. Hem Müslümanlığa övgü yapıp hem eşcinselliğe yönelmesi, hem milli değerimiz olan Atatürk'ü fuhuş yapmakla suçlayıp hem de zamanında kendisinin tecavüz girişiminde bulunmasından dolayı serinin devamını okumama kararı almıştım. Fakat merakıma yenik
Hayat ve Hatıratım (4 Cilt Takım)
Hayat ve Hatıratım (4 Cilt Takım)Rıza Nur · Altındağ Yayınevi · 1967123 okunma
Latife'nin mektubu
Sürekli olarak gün ışığında yaşayanlar, uzun bir karanlığın ne müthiş bir uçurum olduğunu bilmezler...
Sayfa 117Kitabı okudu
Bir gece Mustafa Kemal köşke geç saatte döndü ve kapının önündeki nöbetçiler ile sohbet etmeye başladı. Latife balkona çıkıp "Kemal! Gel artık buraya! Yetti. Mahalle arkadaşların yetmiyormuş gibi şimdi de köşkün nöbetçileriyle mi ahbaplık ediyorsun?" diye bağırınca sohbet yarıda kesildi. Belki bu öykü sonradan uydurulmuştur ama Cumhurbaşkanlığı Köşkünü saran en güçlü duygunun karşılıklı öfke olduğu kesindir. Çocukları çok seven Mustafa Kemal, kendi çocuğunun olmasını çok istediğini daha sonraları söyleyecekti. Ama evlilik çocuksuzdu. Bir Ağustos akşamı, belki de yaşanan balkon sahnesinden sonra Mustafa Kemal Çankaya'daki köşkten çıktı ve Istasyon Şefinin evi olan bürosuna gitti. Lâtife'ye yazdığı mektupta bir süre ayrı kalmalarının ve de ailesinin Izmir'deki evine gitmesinin daha iyi olacağını belirtti. Ertesi gün mektubu Låtife'ye ulaştıran yaver, onu Izmir'e götürme talimatı almıştı. Bu arada Mustafa Kemal dört arkadaşıyla birlikte henüz insaati bitmeyen demiryoluyla Ankara'nın doğusuna doğru yola çıktı . Talimatlarının yerine getirilip Latife'nin gittiğinden emin olduktan sonra başkente döndü. 11 Ağustosta hükümete karısını şeriat yasalarına göre boşadığını açıkladı. Talakname olarak bilinen boşanma belgeleri Latife'ye Izmir'de verildi ve açıklamanın yapıldığı gün, evliliklerini bitirme konusunda karı-koca resmen anlaştılar. Başka bir seçeneği bulunmayan Lâtife yaşamının sonuna kadar esbabı çocukluk" diye adlandırdığı hatalı davranışlarından dolayı pişmanlık duydu.!"
Sayfa 499Kitabı okudu
Reklam
Mustafa Kemal ve Cumhuriyet (sonuna dikkat :))
- Atatürk "Cumhuriyet" ilanını hadiselerin akışı ve zafer­lerin elde edilişi içinde mi düşündü, yoksa daha önceden mi bu arzu ve kararda idi? İşte bu soruyu tarih huzurunda aydınlatmak ve tevsik etmek için bu bahsi araya sokuyorum. Çünkü büyük Ata'nın: - Şekli hükümet Cumhuriyet olacaktır. Demesi Erzurum Kongresi'nin toplanmasından
Sayfa 73 - Türk Tarih Kurumu
Mustafa Kemal, Salih' e İsmet Paşa'ya yazılan mektubu yırtmasını söyledi. Sonra fikrini değiştirip parçalarını saklamasını istedi. Anlaşılan Latife tümüyle bağışlanmamış, yalnızca bir şans tanınmıştı. Eski dostlarının önderliğindeki muhalefet ile mücadelesi tam başlamak üzereyken, Latife ile mütareke yapmayı yeğlemişti.
Kılıç Ali'nin belirttiğine göre, hastalığından dolayı Ankara'dan İzmir'e gelen Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım, Lâtife Hanım'la tanıştıktan sonra Başyaver Salih Bozok'a şunları söylemiştir: "Salih, benim gördüğüme göre bu kızcağız ile oğlum mesut olamazlar. Derhal beni geriye götür, Mustafa'mı bu işten
Sayfa 113 - Güven KitabeviKitabı okudu
Markopaşa · 3 Şubat 1947 · Sayı: 9 Markopaşa'nın bu sayısı ile kadroya Rıfat Ilgaz da katılmış olmalıdır. Ilgaz, Boğazlayan Ortaokulunda hastalanmış, 2 Ocak 1947'de İstanbul Validebağı Sanatoryumuna gelmişti. Kendi anlatımıyla Boğazlayan Ortaokulundaki görevine başladıktan (2 Kasım 0946'da atanmıştı) bir-iki ay sonra Markopaşa'ya katıldı
Reklam
KİTAPLARIM SATILIKTIR. İLGİLENENLER MESAJ ATABİLİR.
KİTAP LİSTESİ Korku, Mecburiyet, Amok Koşucusu, Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu - Stefan Zweig (Yapı Kredi Yayınları) Güneşi Uyandıralım, Delifişek - Jose Mauro De Vasconcelos (Can Yayınları) Köprü - Ayşe Kulin (Everest Yayınları) Tutunamayanlar - Oğuz Atay (İletişim Yayınları) Mavi Kırmızı - Ramazan Kayan (Çınar Matbaacılık) Yoldaki Mühendis
Bir yandan gazete yayımlanırken diğer yandan da mahkemeler sürmektedir. Bu sıralarda Markopaşa aleyhine gösteriler de yapılmaya başlanmıştır. Dönemin diğer gazetelerinde, satıcılardan aldıkları Markopaşa'ları yırtan yurttaşlardan söz edilmektedir. Eskişehir'de Markopaşa'yı getiren Toros Ekspresi'ne saldırı girişimi olur (Cumhuriyet ile Ulus,
21 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.