Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hepimiz, içimizde bir kutu kibritle doğarız. Ama tek başımıza bunu yakamayız. Sevdiğimiz insanın nefesi, müzik bunlardan biri parlamaya neden olur ve içimizdeki kibritlerden birini yakar. Bir an yoğun bir heyecan hissederiz. İçimize çok hoş bir sıcaklık yayılır. Bu sıcaklık zamanla yavaş yavaş yok olur. Sonra yeni bir parlama olur ve içimizde bir kibrit daha yanar. Bu duyguyu yaşamak isteyen herkes kendi içindeki patlayıcıları keşfetmek zorundadır.
"(...) Aşk düşünülmez. Hissedilir ya da hissedilmez, o kadar. (...)"
Sayfa 28
Reklam
Seslerle birlikte, geçmiş zamanları yeniden yaratma özelliğine sahip olan kokular, yaşanan âna ait kokulara hiç benzemez.
Sayfa 19
Söylediklerine göre gözyaşı dökmeden ağlamak daha çok acı verirmiş.
Aşk düşünülmez. Hissedilir ya da hissedilmez , o kadar.
Reklam
Bir kişi eğer kendi tutuşturucularını zaman içinde keşfedemezse, içindeki kibritler nemlenir, hiçbir şekilde yanmaz olur.
Gerçek, herkesin baktığı noktaya göre değişir.
Sayfa 171Kitabı okudu
"Hayatımı başkalarının hayatlarıyla doldurmak kendimi iyi hissetmeme yetmiyor bazen."
Sayfa 249Kitabı okudu
Yanacak kibrit kalmamış hepsi nemlenmiş
Hepimiz, içimizde bir kutu kibritle doğarız. Ama tek başımıza bunu yakamayız. Deneyde görüldüğü gibi oksijene ve mum alevine ihtiyacımız vardır. Örnegin, oksijen, sevdiğimiz insanın nefesinden gelebilir. Mum aleviyse güzel bir yemek, müzik, okşamalar ya da güzel sözlerdir. Bunlardan biri parlamaya neden olur ve içimizdeki kibritlerden birini yakar. Bir an yoğun bir heyecan hissederiz. İçimize çok hoş bir sıcaklık yayılır. Bu sıcaklık zamanla yavaş yavaş yok olur. Sonra yeni bir parlama olur ve içimize bir kibrit daha yanar. Bu duyguyu yaşamak isteyen herkes, kendi içindeki patlayıcıları keşfetmek zorundadır. Bunlar yanarak ruhumuzun beslenmesine yardımcı olur. Yani başka türlü söylersek, bu yanma ruhumuza enerji verir. Bir kişi eğer kendi tutuşturucularınızı zaman içinde keşfedemezse, içindeki kibritler nemlenir, hiçbir şekilde yanmaz olur.
Sayfa 111Kitabı okudu
Reklam
Bir insan kendi içindeki kibriti tutuşturacak alevi bulamazsa, bu kibritler zamanla nemlenir, yanmaz olurmuş. Anılara güven olmazdı; önceden haber vermeden, sessizce gelir, insanı hazırlıksız yakalar, her şeyi altüst ederlerdi.
Bir tek gerçek vardır, o da gerçek diye bir şey olmadığıdır! Gerçek herkesin baktığı noktaya göre değişir.
Anne evindeki tatları ve kokuları alıp gittiği yere götürebilseydi hayat daha güzel olurdu.
Çocuklukta bir şey dilemenin ne kadar kolay olduğunu düşünüyordu. O zamanlar imkânsız diye bir şey yoktu.
Yemek söz konusu olunca diğer şeyler önemini yitirir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.