Aslıhan

Aslıhan
@lauraulfield
Doğasever, hayvansever, feminist.
`My dear,' she said, `you are in danger of being burned by your own flame.'
Reklam
Hiç kimse bir diğer ferdin özgürlüğünü o veya şu nedenle kendisinin nihai hakikati bulduğu (veya bunun kendisine tebliğ edildiği!) iddiasıyla sınırlayamaz.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Çare Fikret'in dediğidir: Hak bellediğin yolda yalnız gideceksin!.. Üzülmemeli; çünkü hak yolunda yalnız kalındığı görülmemiştir."
Kendine o kadar zor bir hedef belirle ki, ölümü yüreğine su serpen bir şeymiş gibi karşılayasın.
Reklam
Herhangi bir gelişim sürecini ele alalım; bir embriyoda kanatların değil de kolların gelişmesi ya da insanların belli bir yaşta ergenlik geçirmeleri gibi. Biri, bunun deneyimlerin bir sonucu olduğunu iddia etse, insanlar ona güler ya da biri çıkıp bir çocuğun akran baskısı ('Onlar yapıyorsa ben de yaparım!') gibi bir sebepten ergenlik yaşadığını iddia etse, insanlar bunu gülünç bulur. Ama bu, dilin gelişiminin deneyimlerin bir sonucu olduğu inancından daha gülünç değildir.
Chomsky burada dilin "tamamen" etkileşimle edinildiği iddiasına (interactionism) karşı çıkıyor. Kendisi etkileşimin önemini reddetmiyor.Kitabı okudu
[Bizdekine] en benzer sistemlerin, dil bakımından hiçbir evrimsel tarihi paylaşmadığımız böceklerde ve kuşlarda bulunması ilginçtir. Görece daha yakın bir evrimsel geçmişi paylaştığımız canlılara, örneğin primatlara baktığınızda ise ilginç benzerlikler taşıyan neredeyse hiçbir şey bulamazsınız. Bu da dil yetisinin şaşırtıcı ve beklenmedik bir şekilde biyolojik olarak yalıtılmış olduğunu gösterir.
"...farklı bir şekilde değil, tarafların ötesini görmeye çalıştım ve onlar ertesi günle meşgulken ben geleceğin hayalini kurmak istedim."
“Asla bu hataya düşme, küçük Witcher,” diye mırıldandı Yarpen ve gözleriyle arabayı gösterdi. “Birisi sana acır, yakınlık gösterir, özveride bulunursa ve düzgün karakteriyle seni şaşırtırsa, bunu takdir etmeyi bilmeli ama asla şeyle... başka bir şeyle karıştırmamalısın.”
“Korkuya kapılırsın,” diye yineledi Ciri gururla ve alnına düşmüş sarı saçlarını geriye doğru itti. “Bilmiyor muydun? Bir yerine bir şey olsa bile, nereden düştüysen yeniden tepesine çıkacaksın, yoksa korkmaya başlarsın, korkarsan da bütün idman çöpe gider. Asla vazgeçmeyeceksin. Geralt öyle dedi.”
Reklam
The professionalism of the translator represses all these personal impulses; their trade is to make differences understood instead of suppressing whatever differences may be uncomfortable.
Daha Ramazan’ın öldüğünü bile bilmiyor o. Bu yüzden Ramazan onun gözünde hâlâ yaşıyor... Hâlâ ata biniyor yani, hâlâ yiyip içiyor, yürüyor, koşuyor, gülüyor, ya da ne bileyim, düğünlerde keşkek dövüp halay çekiyor...
Gölgesi, toprağın yüzüne göre biçimlenmiş kapkara bir yaratık gibi önündeydi. İmam bir an asıl yürüyenin o, kendisinin de gökyüzüne yansımış bir gölge olabileceğini düşündü. Sonra ürktü bu düşünceden, hatta kendi varlığından korktu ve içinden rastgele bir dua okudu.
...bunca yıldan beri hep akıllı davranmanın yorgunluğu çökmüştü omuzlarına; ölçülü olmanın, başarmaya çalışmanın ve içinde köpüren binlerce arzuyu bütün bunların gerisine atmanın yıllanmış bıkkınlığı gelip yüz çizgilerine oturmuştu.
Düşünce insanın içine düşünce, yolun yarısı tamam. Yani varılır bir yere, önceki noktada değilsindir artık ve dönemezsin. Dönsen de, eksik.