Lauren Rowe
"Yumuşak dudakları ensemden aşağı doğru, çıplak omuzlarıma kadar indi. Kollarıyla bedenimi sarmıştı ve elleri göğüslerimin üzerindeydi. Bir an için arkamda arzuyla titrediğini hissettim. Benim de ondan farkım yoktu. Sırtımın üzerine uzandım ve hemen sertleşmiş göğüs uçlarımı emmeye başladı. Ardından boynumu, kulağımı, dudaklarımı. Eliyle yüzümü okşarken dili ağzımın içine girmişti. Aman Tanrım, alev almıştım."
Kendimi avutmayacağım.
Sayfa 18
Reklam
“Harika giden bir seksi, en azından ben harika olduğunu düşünüyordum, neden zamanından önce ve sahte bir sonla bitirip gerçekten orgazm olma ihtimalini de ortadan kaldırmak istesin ki? Seks konusunda bu dayanılmaz sı­kıcılığa bir son vermeyi, gerçekten boşalmayı denemeye tercih edebilecek kadar fiyasko muydum? Bu konuda haklı olan taraf benim.”
Sayfa 12
Sessiz kalmak yalan söylemekle eş değer değil miydi? Evet, öyleydi. Bundan öncesinde değildi belki ama artık bir şeyler değişmişti. Bunu hissedebiliyordum. Karşılık vermek zorundaydım. Sarah’ın buna ihtiyacı vardı. Bunu hak ediyordu. Ve normal bir adam sevdiği kadın için bunu yapardı. “Kendimi sana çok yakın hissediyorum,” diye mırıldandı. “Seni içimde istiyorum.” Beni arzuyla öpmeye başladı ama ona karşılık vermedim. Korkudan felç olmuştum. Ona yalan söylemeyece­ ğime söz vermiştim. Ona her şeyi ama her şeyi, yalnızca Kulüp’le ilgili bazı konular dışında, anlatacağıma söz vermiştim. Ama bunun Kulüp’le bir alakası yoktu. Lanet olsun. Aletimi tutup asılmaya başladı. Onunla sevişmem için beni davet ediyordu. “Hadi, Jonas.” “Sarah, bekle.” Bana bakarken aramızda garip bir sessizlik oldu. Gözleri kocaman açılmıştı. Ellerini gevşetti. “Sana söylemem gereken bir şey var. Birkaç şey, aslında. Benim hakkımda bilmen gereken şeyler.”
Sayfa 268
“Her şey paraya bağlı,” dedim. “Para tüm kapıları açıyor."
Sayfa 240
Neden sürekli kendimi deli sürüsüne çobanlık yapı­yormuş gibi hissediyordum?
Sayfa 232
Reklam
334 öğeden 311 ile 320 arasındakiler gösteriliyor.