“Sevmem ben kadınları! Ne de hünsaları! Buna benzeyen, insan soyluluğunun en belirgin, en silinmez harflerini alınlarında taşıyan varlıklar gerek bana!”
Lautréamont: ''Sevmem ben kadınları! Ne de hünsaları!''
-"Ne diyor cehennemlik koca: "Kadınları sevmem ben, aşkın yeniden icadı gerek, belli. Kadınların istedikleri tek şey kendilerini sağlama almak, tek istedikleri güvenli bir ortam kazanmak, yüreği ve güzelliği hesaba kattıkları yok; soğuk bir horgörü geriye kalan, günümüzde evliliğin besini. Ya da ben kadınları mutluluğun işaretleriyle görüyorum, iyi arkadaşlar haline getirebilirdim onları, her şeyden önce parlamaya hazır odun yığını gibi duyarlı hayvanlarca parçalanmış arkadaşlar!"
Sayfa 125
Reklam
Sevmem ben kadınları! Ne de hünsaları! Lautréamont
Benim de yakındığım kaçınılmaz ve mutsuz bir yaşayışın tatsız belirtileridir. Gelgelelim, ardında lavanta kokuları bırakarak giden şu kibar orospuya dayanamam. Midem kabarır, başımı çevirir, adımlarımı açarım. Çünkü, onun İngiliz tentenesiyle bezenmiş şapkası, yırtmaçlı kolları, kirli ipek çorapları ve aşınmış iskarpinleri bana bugünün yoksulluğu ile dünün bolluğunu birlikte gösterir.
Sayfa 109 - De Yayınevi ikinci basım 1984 Fransızcadan Çeviren Asım Bezirci (ESKİ HIRKAMA ÖZLEM)