ᴋᴀʀᴍᴀşıᴋ ʙᴀɢʟᴀʀ
Gözlerini ölümsüzlüge açan Abriella, Sebastian in ona sormadan verdiği kararlar sonucunda yaşadığı büyük hayal kırıklığını bir türlü üzerinden atamaz. Kendini kapana sıkışmış hissederken en iyi çözümü kaçmakta bulur. Artik kime güveneceğini bilemediği bir anda karşısına çıkan Misha, ona bu zor günlerinde saklanacak ve kafasını toplayacak bir yer sunmak adına peri kralliginin tüm misafirperverliğini Abriellanin ayaklarına serer.
Taç, güç, ve taht arasında yaşanan bilinmezlik sonucunda diyarı derin yasa boğan çocukları sonsuz uykuya hapseden bir yokolus yavas yavas yayilmaktadir. Taht için en doğru kişinin kim olduğunun savaşını verirlerken Finn ve Sebastian birbirlerine üstünlük sağlamaya çalışırlar. İkisininde Abriella ile olan bağı, bir diğerini zor durumda bırakır. Taht için kim neyden vazgececektir. Ve kraliçe saklandığı yerden çıkıp gücünü gösterecekmidir.
İlk kitapta gözlerimden kalpler çıkarak sevdalandigim Sebastian cigim, aşkı ve sevgisi uğruna verdiği kararların her ne kadar arkasında dursada, Abriella ya danışmadan verdiği kararlar elinde patlamış gibi görünür. Tum süreci uzaktan takip etmekte kararliymis gibi görünen Finn ise, yaşadığı iki derin tukenisi aklinda bir yere oturtmaya çalışırken yüzyıllardır ortaya çıkmayan bir gerçek ile yüzleşmek zorunda kalır.
Severek okuduğum tam kıvamında ve tadında son bulan harika bir seri idi benim icin. Gerek konu gelişimi, gerek karakterler ikisine de aşık oldum denilebilir. İyi ki okudum dediğim serilerden biridir benim için..