Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

bengi

bengi
@lbengi
13 okur puanı
Ocak 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
500 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
çok etkileyici bir dille yazılmış, olayların çok uzun bir zaman dilimini kaplamasına ve karakter kalabalığına rağmen ilgimi hep canlı tutan, etkileyici bir hikayeydi. heathcliff'in kötülüğü VE catherine linton'in (birinci olan) değişik, ani akıl sağlığını kaybedişi ve ölümü gerçekçiliği kırıp kitaba can sıkıcı bir hava getiren tek kötü yönleriydi.
Uğultulu Tepeler
Uğultulu TepelerEmily Brontë · Martı Yayınları · 201241,9bin okunma
Reklam
500 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Uğultulu Tepeler
Uğultulu TepelerEmily Brontë
8.1/10 · 41,9bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
bengi
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Üç Köşeli Dünya
Üç Köşeli DünyaNatsume Soseki
7/10 · 1.007 okunma
bengi
Bir kitabı okumaya başladı
Sofi'nin Dünyası
Sofi'nin DünyasıJostein Gaarder
8.6/10 · 36,5bin okunma
Reklam
Aklı başında hiçkimse profesörün baskınlığını sezmekte başarısız olmazdı. Güç, para ve nüfuz ondaydı. O, gazetenin sahibi, editörü ve yardımcı editörüydü. O, Dış İşleri Sekreteri ve Yargıçtı. O, kriket oyuncusuydu; yarış atları, yatlar onundu. Hissedarlarına yüzde iki yüz ödeyen şirketin yöneticisydi. Kendisi tarafından yönetilen hayır kurumlarına, üniversitelere milyonlar bırakan oydu. Kadın oyuncuyu havada asılı tutan oydu. Kasap satırındaki saçın insana ait olup olmadığına karar verecek olan oydu; katili aklayıp serbest bırakacak ya da suçlu olduğuna hükmedip onu asacak olan oydu. Sis hariç her şeyi kontrol ediyor gibiydi. Ancak yine de öfkeliydi.
Cinsiyet ile onun doğası, doktorlarla biyologların ilgisini çekiyor olabilirdi ama açıklaması zor ve şaşırtıcı olan gerçek, cinsiyetin -kadın cinsinin- nazik deneme yazarlarının, hafif romanların, lisanüstü eğitim almış genç adamların, hiçbir eğitim almamış adamların, kadın olmamaları haricinde belirgin bir vasıfları olmayan adamların da ilgisini çekmesiydi.
"İşin en korkunç yanı çocukların niçin aç kaldıklarını, niçin yiyecek bulamadıklarını anlayamaması. Yetişkinler hiç olmazsa açlığın sebebini biliyor ve bunun bir gün son bulacağını düşünerek avunuyorlar ama çocuklar bilmiyor ve anlamıyor. Babaları dönünceye kadar biz çocuklara yiyecek bulup vermek zorundayız. Sana ve bana düşen görev bu anacığım. Yoksa bizim yaşamamıza da gerek kalmaz."
"Bak ana, güneş nasıl pırıl pırıl.. gökyüzü masmavi, bozkır çiçek kaplı... Kasım artık gelmeyecek değil mi? Hiç gelmeyecek?"
"Ey dağların, denizlerin öbür tarafındaki insanlar, siz ki mavi göğün altında yaşıyorsunuz, savaş neyinize gerek? Ben toprağım, bana bakın! Ben herbiriniz için aynıyım ve siz de benim gözümde eşitsiniz."
Reklam
"İleride bir gün, bu yırı duyduğun zaman bu yaz gecesini ve bu gece seninle yır söyleyenleri hatırlayacaksın."
Gerçek mutluluk, yavaş yavaş, azar azar gelir ve bu bizim hayata bakış açımızla, çevremizle, çevremizdekilere karşı davranışımızla doğrudan doğruya ilgili ve orantılıdır. Mutluluk, birbirini tamamlayan ufak tefek şeylerin birikmesinden doğuyor.
"geldin mi?" bensiz asla gitmeyeceğini bildiğim halde ona, "senin çoktan gittiğini sanıyordum," diye cevap verirdim.
bengi
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom
9.2/10 · 51,9bin okunma
85 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.