Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.16
Ay Işığı Sokağı - Kitap Yorumum
Yazarın bu kitabı diğerlerinin yanında biraz sönük kalmıştı sanki. Bunun sebebi, kitabın tek bir öyküden değil de kısa kısa öykülerden oluşmasıydı sanırım. İlk öykü, kitaba da adını veren Ay Işığı Sokağı idi. Devamında, Leporella, Nişan, Leman Gölü Kıyısında Olay ve Avare adlı öyküler yer alıyordu.
Bu kısa öykülerde yaşanılan olaylar birbirinden çok farklı olsa da sonuçlar hep aynıydı. Yazar; bu birbirinden oldukça farklı konulara sahip olan hikayelerinde, bambaşka karakter, kültür ve hayat tarzına sahip insanların, yine bambaşka olaylarla nasıl yaşamın sınırına geldiklerini çok etkileyici bir anlatımla kaleme almıştı. Yazarın insan ruhu ve zihnindeki çalkantıları yansıtış biçiminde ki başarısı, bu kitabında da gözler önündeydi. Ve kısa öykülerden hoşlanmamama rağmen, bu kısımda yine yazarın kalemine hayran kalarak bitirdim kitabı. Aranızda hâlâ Stefan Zweig kitaplarıyla tanışmamış olanlar varsa büyük bir eksiklik olduğunu söylemeliyim; Hem kitaplığınızda, hem de benliğinizde…
İçerisinde bir adamın mecburiyetten kaldığı bir şehirde gece şahit olduğu bir dramı işlediği "ay ışığı sokağı", bir köylü sessiz kadının bir baronun evinde hizmetçi olması ile içinde kabaran yarı kadınsı yarı hayvanı duyguların işlendiği "leporella", bir Fransız subayın başına gelen acı bir olayın işlendiği "nişan", evine dönmekten başka bir isteği olmayan bir Rus askerinin hazin öyküsünün işlendiği "Leman gölü kıyısında olay" ve avare bir adamın kısa ve düşündürücü öyküsünü anlatan "avare" öykülerinin bulunduğu kitap.
Aşık olun, herşeye rağmen dört elle sarılın...
İyi okumalar dilerim...
Kısa kısa 5 hikaye var. Tek ortak noktaları belki de sonları. Bilinmez ve çoğu zaman görmediğimiz, insanların kendi hallerinde neler yaşadıklarını anlatan öyküler.
Ay Işığı Sokağı : Karısının geneleve düşmesini engelleyemeyen, fakat bunda payının olduğuna inandığı için ezilmeye mahkum edilmiş bir adamı, bir denizci gözünden anlatıyor.
Leporella : Bu hikayeyi çok beğendim. Bir çok münferit hikayesinden çok daha iyiydi. Resmen ot gibi yaşayıp insanlıktan çıkan bir kadının, zengin bir baronun evine hizmetçi olmasıyla birlikte işler değişir, kendi benliğini bulduğuna inanan kadın, baronun suç ortağı olacaktır.
Nişan : İşgal sırasında düşman topraklarında kalan bir subayın açlıkla imtihanı. Güzel ve sürprizli bir sonla bitiyor.
Leman Gölü Kıyısında Olay : Savaştan kaçan bir firarinin, evine dönme hikayesi.
Avare : Liseyi bir türlü bitiremeyen bir gencin kısa bir öyküsü.
Ay Işığı Sokağı,Leporella,Nişan,Leman Gölü Kıyısında Olay,Avare olmak üzere beş öyküden oluşmaktadır,her biri ayrı ayrı etkileyici ve her öykünün sonunda karakter intihar ediyor,biliyorsunuzdur zweig intihar ederek kendi yaşamına son verdi ,zweig son yıllarda karamsarlığını savaşlara,aşırılıklara karşı tepkisini kitaplarında hep gösterdi.
Ay Işığı Sokağı'nı beni bu açıdan çok etkiledi diyebilirim,demek ki zweıg aklının bir köşesinde intihar etmek vardı ki bunu kitaplarına yansıtmış.
Anlatımına gelecek olursak Regaip Minareci çok güzel bir çeviri yapmış bizlere akıcı anlaşılabilir duru sizi içine çeken bir kitap bir solukta bitirilebilir.Kitaplı Günler
Stefan Zweig'in bu eseri beş kısa hikâyeden oluşuyor.Her hikayesinde ayrı bir ruh haline giriyorsunuz..Diğer eserleri kadar sevdiğimi söyleyemem ama akıcı çabucak bitirilebilcek eserlerinden yinede..
İlk hikâyesi kitaba ismini veren Ay Işığı Sokağı; merakına yenik düşen bir adam kendini başka insanların hayatlarının içinde buluyor..
Leporella; hizmetçi bir bayanın patronuna bağlılığı yüzünden başına gelenleri içeriyor..
Nişan; 1810 yılında bir savaş esnasında yaralanan adamın hayatta kalma mücadelesini içeriyor..
Leman Gölü Kıyısında Olay; 1918 yılında gölde bulunan Rus savaş esirinin ailesine geri dönme çabasını içeriyor..
Avare; yaşıtları üniversitedeyken halen liseye giden bir gencin psikolojisini ve kendini sürüklediği acı sonu anlatıyor...
Ay Işığı Sokağı
Okudum bitti. Bunu her defasında dile getiriyorum biliyorum ama yine dayanamayıp tekrar söyleyeceğim Stefan Zweig kalemini seviyorum. Klasik okumayı Zweig sayesinde sevdim diyebilirim....
Yine yine severek okuduğum bir kitap. Beş hikayeden oluşuyor. Ay Işığı Sokağı, Leporella, Nişan, Leman Gölü Kıyısında Olay, Avare. Her hikaye birbirinden güzeldi lakin ben en çok Leporella sevdim...
Birbirinden farklı olaylar anlatılsa da sonu aynı şekilde son buluyor.
74 sayfalık bir kitap. O yüzden uzun uzun anlatmayacağım.
Okuyun derim.
Evet kimler okudu bakalım?
Kitapta beş hikaye bulunmaktadır.
Ay ışığı sokağı
Leporella
Nişan
Leman Gölü kıyısında olay
Avare
1-Ay Işığı Sokağı : Fransa’nın liman kentlerimden birinde denizci mahallesinden tesadüf eseri geçerken çok aşık bir kişinin ondan yardım istemesi ve vicdan azabını konu alıyor.
2- Leporella :Patronuna hiç kimseye bağlanmadığı kadar bağlanıp onun için yaptığı bir eylemi ve yabani hizmetçiyi anlatıyor.
3-Nişan : 1810 yılında bir Fransız albayın İspanya’da hayatta kalma çabasını konu alıyor.
4- Leman Gölü Kıyısında Olay :Talihsizlik eseri Leman Gölü’ne düşen ve kurtarılan Rus savaş esirinin hikayesi.
5- Avare : Yaşıtları evrenkentte okurken kendisi liseye giden bir gencin baskıya artık dayanamayıp isyan ettiği koşa bir öyküdür.
Stefan : insanlara ön yargı ile yaklaşmamız gerektiğini ; hareketlerimizin, tavırlarımızın, kişiliğimizin belki geçmişten gelen yaşanmışlıklar ile gerçekleşip oluştuğunu , artık insanlık duygumuzun yavaştan silindiği, çaresizlik ve bağımlılık duygusunun sonuçlarını, ancak kısa bir kitaba sığdırarak ustaca Zweig anlatabilirdi. Özellikle Ay Işığı Sokağı, Nişan ve Leman Gölü Kıyısında Olay öykülerini çok beğendim. Hiç düşünmeden alın okuyun derim
İlk önce içeriğinden bahsetmek istiyorum kitabın içeriği zweig'ın Lyon'da düğün kitabında da olduğu gibi içinde kısa kısa hikayeler bulunduran ve yine kısa bir kitaptı 5 tane kısa Hikayemiz var ilki kitabın adını alan Ay Işığı Sokağı ikinci Leoperalla üçüncüsü nişan dördüncüsü Leman Gölü kıyısında olay beşincisi ise avare Fakat ben sadece kitabın kapağında da yazdığı gibi Ay Işığı Sokağı'nın konusunu ele alacağım . Bir liman kentinde küçük bir kasabada denizcilerin düştüğü ve ihtiyaçlarını karşıladığı yemek barınma ve özel ihtiyaçlar gibi yerler bulunduran bir kasaba. Kahramanımız da bu kasabaya gelir ve bir kadının sesini duyması ile bir bara girer ve olaylarda o barda başlar. Bara giren kendisi dışında bir adam daha vardır Oradaki bir kadın tarafından çok hor görülen kaba karşılanan bir adam kahramanımız bundan rahatsız olur ve orayı terk eder. Diğer adam da peşinden gelmiştir ve o kadının Ona neden öyle davrandığını anlatmaya başlar. ve kahramanımızdan yardım ister. kahramanımız yardım edecek mi adam ona neler dedi Neden kadın tarafından hor görülmüştü öğrenmek isterseniz İyi okumalar diliyorum. :) bu konunun dışında kitaba 7 vermemin sebebi zaten kısa bir kitap içinde bu kadar hikaye bulundurmasını istemezdim. 7 vermemin bir sebebi bu diğer sebebi ise zweig'ın diğer kitapları ile karşılaştırdığımda daha zayıf bir Yazım tarzı kullanması ve çok fazla içselleştirmemesi diyeyim kısaca:)
5 hikayeden oluşan bu kitapta en çok beğendiğim hikayeler itici ve yabani hizmetçi ‘Leporella’, takıntılı aşk; ‘ay ışığı sokağı’ ve savaşın hiçliğini gösteren ‘Nişan’ hikayeleriydi. ‘Leman gölü kıyısında olay’ ve ‘avare’ diğer hikayeler. Her hikayenin sonu aynı. Ne mi ? -Zweig!