Böyle insanlara kendimi yakın hissediyorum.
Lena Horne'un izlemeye aldığım sanatçılardan biri olmasının bir nedeni de sıkı bir politik aktivist olmasıydı. Savaş sonrası Avrupa'daki askerlere bir konser vermesi planlanmıştı, dinleyicileri Alman askerleri ve Afrikalı Amerikan askerlerinden oluşuyordu. Salonda ön sıralara Alman askerler, onların arkasına da siyahi Amerikalı askerler oturtulmuştu. Sahneye çıktığında durumu gören Horne sahneden inip sıraların arasına girmiş, sırtı Alman askerlere yüzü Afrikalı Amerikalı askerlere dönük şarkı söylemişti. Böyle insanlara kendimi yakın hissediyorum.
Sayfa 52 - Metis (bütün kitabi alintilamazsin umarim djdjdj)Kitabı okuyor
Reklam
Baskıya ve sosyal adaletsizliğe karşı direnenler, güneşin hepimiz için daha parlak olabileceğini daha iyi anlayanlardır.
Lena. Yunanca: Gün ışığı. Işığı gösteren. Bizden biri.
Sayfa 167Kitabı okudu
İlk Amerikalılar, Doğu Moğolistan, Yukarı Lena Havzası, Doğu Sibirya yoluyla yavaş yavaş gelip, oradan Bering Boğazı'ňı geçerek Alaska'ya göç eden insanların soyundan geliştiler.
Evet, kabul ediyorum, bazen ruhunu kaybeden bir adama dönüştü. Tekrar ruhunu bulmak zor değildi. Sadece yanlış yerlerde aradı durdu. Bendeydi. Bana bakması yeterliydi. Bana bırakması kendini, doğru olacaktı. Oysa o başka yerlerde, başka zamanlarda aradı ahmakça.
Reklam
Umalım ki önümüzde yalnızca mutluluk pusu kursun..
Yaşam tüm garipliği ile devam ediyordu. Kimileri hayatlarını birleştirmek için yırtınıyordu kimileri de birleşen hayatlarını söküp ayırmak için. Tozpembe değil hayat. Orasını anlıyoruz. Yaşam pembeleşinceye kadar kavuruyor bizi. O pembeleşme ölünceye kadar karıştırılan hayatımızın rengidir, böyledir.
Hayatın hep iyi süprizlerle dolu olduğunu zanneden budala insanlar, sonsuza kadar sürecek sevgiye inanan ahmaklar, olgunlaştığına inanan kıytırık erkekler, yaşanmayacağından emin olan zavallı kadınlar… Hepsi, herkes unutuyor ki hayat bir kasırga ve bu kasırgaya dayanabilecek kimse yoktur. İnsan ki bir kez dile gelmeyegörsün. Konuştukça, düşündüklerini söylemeye başladıkça en büyük yarayı bırakıyor karşısındakine. Yıllar geçse de kapanmayacak yaraları dilimizle açıyoruz.
Reklam
“Benim adım Lena.” Yaşamın bütün gökkuşaklarına bilet alıyordu kalbim. Hayatım renkleniyordu.
Biz kadınların kendine uymayacağını bile bile yanlış adamlara aşık olmasını sağlayan o peri gücüne ağızlar dolusu küfür ettim.
Yaşamlarımız ne kadar farklı olursa olsun ırmaklar gibi aynı denizde buluşuyorduk. Hep aynı sonuç; derin bir yalnızlık hissi…
Özlem, olduğundan daha fazla yaşlanmayan bir kadın misali saçlarımı okşuyor.
Resim