To leon werth when he was a little boy
Kişisel gelişim kitabı. Her ne kadar çocuk kitabı gibi görünse de. Özguven kazanimi, iletişim, Düşünme ve Sorgulama, Problem çözme becerisi, gibi konuları bu kitaptan öğreniyoruz. Resimlerdeki sulu boya çalışması da okuma merakını arttırıyor. Tam bir başucu kitabi.
(The little prince is both for children due to its illustrations and imaginative fairy-tale quality and for adults due to its several observations about life and human nature. The story tries to find out the secret to what is really important in life an urges us to read at many different.)
Kitap çok kısa olmasına rağmen işlenen konuların bu denli çok olması şaşırtıcı ve gerçekten süprizlerle dolu bir kitap. Başlangıçta üniversiteye yeni başlayan bir gencin öz kimliğini araması izlenimini versede sonu bambaşka bir şekilde bitiyor. Ve şunu da söylemeliyim ki kitap toplumumuza göre yanlış yorumlanabilecek özellikte çünkü kitapta"Leon: the Professional" filmindekine benzer bir konu var. Bazıları ensestlik ya da pedofili zannetse de aşık olduğumuz insanların büyük olasılıkla anne ve babamıza benzeyen kişiler olduğu kanıtlanmış bir gerçektir. Ve burada da çocuğun arkadaşının sevgilisine ya da diğer küçük kıza hissettiği şeylerinin temelinde bunun yattığı anlamına gelebilir. Sonu ise gerçekten de çok etkileyiciydi çocuğun kitabın başından beri yakındığı şey yüzünden...........
#KitapYorum
The Times'ın belirttiği gibi "Yeri gögü inleten dev bütçeli bir film gibi" ve bu terimi sonuna kadar hakeden bir başyapıt. Belki bundan onlarca yıl sonra dünya klasiklerinde yerini alabilir. Sefiller gibi, savaş ve barış gibi, Anna karenina gibi....
Kimi zaman sıkıcı gelebilir aniden kitabı kapayabilirsiniz, kimi zaman bu
Ah! O kadar tatlı karakterler vardı ki okurken gülümsemeyi kesmek elinizde değil. Çok doğal, yorucu olmayan huzurlu bir hikayeydi. Saçma aksiyonlarla bozmadığı için yazara da ayrıca teşekkür ediyorum. Tiffy ve Leon! Çok tatlıydınız çokk
Şu sıralar beklentimin çok yüksek olmasından mıdır nedir bilmiyorum ama çoğu kitabı (özellikle e-pub) sonlara doğru sevemiyorum. Güzel başlıyorlar, konu güzel ilerliyor ama sonlarda bir yerlerde bir şey oluyor ve benim için o büyü bozuluyor. Hatta bu yüzden kitaplara ara verdiğim için geç bitiriyorum. Bu kitabı okurken çok eğlendim. Hem dili hem
KOZMİK APTALLIK
Toplumsal komplo kuramı... Tanrı'yı bırakıp sonra da, "Tanrı'nın yerinde kim var şimdi?" diye sormaktan kaynaklanır.
KARL POPPER (s.817)
______
Foucault Sarkacı, Umberto Eco’nun 1988 yılında yayınlanan romanıdır. Sekiz yıllık çalışmanın, derin bir araştırmanın ve iki bin ciltlik uzman bir kitaplığın ürünü olan bu dev eserde Eco,
