Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kızılderililer hastalıkları, tatmin edilmemiş dileklere bağlarlardı. “Bu bolluk içinden arzularını karşılayacağı ümidiyle,” hastanın önüne toprak kaplar, pipolar, kabuklar, oltalar, silahlar yığarlardı. Genellikle, hasta kendi şifasını düşler ve bu arada, “ne kadar müsrif, tembel, hatta iğrenç ve hoşa gitmeyen şeyler de olsa” talepleri yerine getirilirdi. Ey gökyüzü, izin ver, Hasta Kızılderili olayım. Dünya, bırak, düşleyen bir Mohawk olayım.
Başının üstü bok-halesiyle süslü Dünya’nın Suçlayıcısı’yla yüzleşmek için diz çöktüğümüz kubbeli salonlara selam olsun. Beni, hayaletler konservesindeki tek maddi sardalyeyi bu gecenin dondurucu nöbetine hazırlayanlara selam olsun. Tıpkı Düşman’ın gücünün kabile dayanıklılığını beslemesine izin veren Kızılderililer gibi, kurbanlarının ruhları için endişe etmeyen eski işkencecilere selam olsun.
Reklam
Ey Tanrım, Sevdiğim Şeyler O Kadar Çok Ki Birer Birer Hepsini Alman Yıllar Sürer. Senin Ayrıntılarına Hayranım. Neden Bu Akşam, Ağaç Evde, Çıplak Ayak Bileğini Görmeme İzin Verdin? Neden Bir Dakikalık Bir Arzu Şimşeği Düşürdün Üzerime? Yalnızlığımı Çözüp Güzel Ve Obur Bir Bedenle Bir Kez Daha Çarpışabilir Miyim? Yumuşak Mutlu Bir Öpücüğün Ardından Uykuya Dalabilir Miyim? Bir Köpek Besleyebilir Miyim? Kendime Yakışıklı Olmayı Öğretebilir Miyim? Dua Edebilir Miyim? Uzun zamandır seviyorum seni.
Bach’sız bir dünya düşün. İsa’sız Hititleri düşün. Sana yabancı herhangi bir şeyin içindeki gerçeği keşfedebilmek için ilk önce kendi bakışında vazgeçilmez olandan vazgeç. Teşekkürler, F. Teşekkürler aşkım. Sensiz bir dünyayı ne zaman görebileceğim, sevgilim?
Oha! Leydi Di'ymişim.
Fransa Kralı bir erkekti. Ben de erkektim. Öyleyse ben Fransa Kralı’ydım.
Kilise’yi otomobilleri ele geçirmekle, sivilcelere yol açmakla suçluyorum. Kilise’yi yeşil mastürbasyon tuvaletleri inşa etmekle suçluyorum. Kilise’yi Mohawk danslarını ezmekle, halk şarkılarını bir araya toplamamakla suçluyorum. Kilise’yi güneş yanığı tenimi çalmakla, kepeklerimi çoğaltmakla suçluyorum. Kilise’yi halkı kirli ayak tırnaklarıyla tramvaylara bindirip Bilim’e karşı çalıştıkları yerlere göndermekle suçluyorum. Kilise’yi Fransız Kanadası’nda kadınların sünnet edilmesiyle ilgili suçluyorum.
Reklam
Gerçeklerden yoruldum, sonuçlar çıkarmaktan yoruldum; anlamsızlık tarafından tüketilmek istiyorum. Sürüklenmek istiyorum.. Belirsiz öpücüklere boğulmak istiyorum.. Daha önce talep etmediğim bütün gelirleri istiyorum.. Ey Tanrı’m, lütfen korkut beni.
Hayatımı yenile. Düne ait mezbeleliğin kabı olarak varlığımı nasıl sürdürebilirim? Et mi beni cezalandıran? Beni kötü bellemiş vahşi hayvan sürüleri mi var? Mutfakta cinayet! Dachau çiftlikleri! Yemek için varlıklar yetiştiriyoruz! Tanrı dünyayı sever mi hiç? Ne canavarca bir beslenme sistemi! Hepimiz, sonsuz savaştaki hayvan sürüleriyiz! Ne kazandık? Diyetçi Naziler! Beslenmenin merkezinde ölüm!
Bırakın tanıklık edeyim! Bırakın Düzen’i kanıtlayayım! Bırakın bir gölge düşüreyim! Lütfen boşalt beni çünkü boşalırsam yeniden alabilirim, alabilirsem dışımdaki bir yerden geliyor demektir ve dışımdan geliyorsa yalnız değilimdir! Bu yalnızlığa tahammül edemiyorum. Her şeyden öte, yalnızlık bu. Yavaştan ölen bir yıldız olmak istemiyorum.
Bırak çiçeklere ve bok böceklerine yardım edeyim. Dünya kulübüne girmeme izin ver. Şafaklar bana zevk vermiyor, e, öyleyse kimin için yanıyorlar? Trenimi kaçıracağım. Bak, uyarıyorum, dünya işlerinden benim payıma düşenler yapılamayacak. Neden ben'?
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.