Fakat öte yandan insan aklının, böylece ve hemen daima en yük
sek ve en son olan şeyleri bilgi amacı olarak ele alması, aynı ak
im henüz olgun olmayan bir yanını göstermiyor mu? Bunun
hiç olmazsa Hume, Kant ve Comte’un ileri sürdükleri düşün
celerden beri böyle düşünülmesi gerekmiyor mu? Kendisini
kritik bir denetime alan insan aklı, artık bu
Felsefe, algılanan dünyanın ve hayatın bü
tünü hakkında bir bilgi olmak ister. Felsefe, temellendirilmiş ve
kurulmuş, bütünüyle açık bir şekil kazanmış bir bilgi, yani bilim olmayı amaçlar.
Felsefe öğreniminde, Kant’ın derslerinde ileri sürdüğü şu düşünceyi daima göz önünde bulundurmalıyız: Üniversite derslerinde “felsefeyi değil, felsefe yapmayı öğrenmek; düşünceleri değil, düşünmeyi öğrenmek” öğretimin
amacı olmalıdır
Sazlığın etrafında devinir derin akıntı, Serpilmiş otlar sarılır seyyahın bileğine,
Sıçrar baharın ürkek, körpe yalımı Yapraktan çiçeğe, çiçekten meyveye,
Ve meyveyle yaprak, tıpkı altın ve ateş gibi, Ve bastırır harpı açarpının sesi
Ve ezer satirin toynaklı topuğu
Kestane dibindeki dikenli kabuğunu kestanenin. *
Burada soluk kesen bir güzellik