Fransızlar hastane tıbbında öncü konumdaydılar ancak 1830’ların sonlarına
doğru Almanlar bir dizi benzersiz araştırma laboratuvarını kurarak bu
alandaki liderliği ele geçirdi. Johannes Müller, Jacob Henle ve Justus von
Liebig’in idare ettiği bu laboratuvarlar kısa zamanda bütün dünyanın gıptayla
baktığı yerler hâline geldi. Sonuç olarak, bu laboratuvar devrimi zamanla
Kuzey Amerika’ya ve Avrupa’nın geri kalanına da yayıldı