Benim bu kitabı, Yekta Kopan’ı, Levent Gönenç’i inceleyecek bir vasfım yok eminim, ama karşılaştığımız zaman manidardır. Kedi sahipleneli bir kaç ay olmuşken, baba figürü olarak gördüğüm adamlardan birini dayımı yeni kaybetmişken ve onunla son görüntülü konuşmamız kedimi ona göstermek olmuşken kitap atamadığım bir çığlık oldu bana. Yekta Bey onlardan sonra gelen nesillerin acıya yüzleşebilmelerini umut etmiş ve ben bunu başarabilmek için çırpınıyorum. Yaşamın anlardan ibaret olduğunu, bu anların mutlu-mutsuz her duyguyu barındırabileceğini kendime anlatmaya, kendimi ikna etmeye çalışıyorum, böylece ileride karşılaşabileceklerime de belki hazırlanmış olurum. Böyle desemde biliyorum bir gün alacağım o telefonla başıma gelecekler düşündüklerim gibi olmayacak. Ama bakarsınız duvardan geçmeyi başarabilirim, hatta başarabiliriz.