Dücane Cündioğlu'nu felsefe konuşmaları ve söyleşileri ile tanıdım.Bu ülkenin yaşayan sayılı mütefekkirlerinden biri olduğunu ve kıymetinin henüz yeterince anlaşılmadığını düşünüyorum.Kültür,sanat ve felsefe sevenlerin ismi ile çok sık karşılaştığına veya bundan sonra mutlaka yollarının bir yerde kesişeceğine eminim.
Bu okuduğum dördüncü kitabı...Sırada okunmayı bekleyen birkaç kitabı daha mevcut ama okuduğum kadarı ile ilgili samimi fikrim şu ki;
Yazmak yerine uzun uzun anlatmalı Dücane Cündioğlu...
Fonda Lévon Minassian çalmalı , O sakince anlatmalı...
Hiçlik 'den bahsetmeli...Tek başınalık ve Yalnızlık demeli...
Aşk 'ı tarif etmeli...Filmleri ,resimleri yorumlamalı...
Hayatın sırlarını deşifre etmeli...
Ama tüm bunları tane tane sesinden dinlemeli...
Ben ,dilinden dökülen cümlelerin verdiği lezzeti kaleminden dökülenler de tam olarak bulamasam da bu donanımdan mahrum kalmamanızı diliyorum.
