Milena sevilesi bir kadındı Kafka için...
Mecnun'un Leylası gibi. Bir rivayete göre Mecnun'un Leyla Leyla diye sevdiği kadını merak etmiş ahali kalkıp çeşme başına gitmişler. Bakmişlar ki Leyla kara, kuru, fazla bir güzelliği olmayan bir kızcağız. Mecnun'a gelip demişler ki senin Leyla Leyla dediğin uğrunda Mecnun olduğun kız bu mu?Mecnun demiş ki siz onu birde benim gözümle görün...İste bu hikayenin bende bıraktığı his tamda böyle.Ne Milena afet, şahane nede Franz Mecnun sadece binlerin içerisinden birbirlerini bulmuş iki yorgun ruh.Birbirlerinin gözünden dünyaya bakmış, sevmiş en önemlisi de birbirini anlamış iki ruh( ne muazzam,ne şans)Okurken yer yer Franz'ın korkaklığına, tembelliğine öyle çok sinir oldum ki sen anca yaz dedim ama Milena'nın gözünden Franz okadar olağanüstü bir adam ki onun gibi bende kıyamadım. "Yaşamı sürdürebilmek için fazla önsezili, fazla bilgeydi,soylu ve güzel insanların zaaflarıyla savaşa bilmek için fazla zayıftı" işte Franz'a böyle bakıyordu Milena. Keşke Franz kadar iyi anlaşılıp,Milena gibi sevilsek okunması gereken bir kitap.Keyifli okumalar.