Dışarıdan baktığınızda yanınızda olmasını istemeyeceğiniz adamlardandır. Onu anlayabilmek için tanımanız, tanımak için de sabretmeniz lazım. Belki de İsmail Abı bu yüzden yalnızdır. Belki de bu yüzden girdiği hiçbir işte tutunamıyordur. Belki de bu yüzden her gün bu sahile inip denize doğru el sallıyordur. Çünkü kimse birbirini tanımak için sabretmiyor artık. Kimsenin kimseye ayıracak vakti yok. Oysa onu bir tanısanız, gözlerindeki hüznü bir görebilseniz. Kalbinde rengarenk çiçekler yetiştirir İsmail Abi. O çiçekler solmasın diye ağlayarak sulamak ister gibidir gözlerı.
"Çünkü dediğim gibi zaman döngüseldir ve farklı seçimler yapsan da aynı hayatı yaşarsın. Sana verilmiş bir ömür vardır. Bu dünyadaki zamanın bellidir. Ve her şey bir denge içindedir."
"Belki biraz acı çekersin ama inan bi' süre sonra her şey yoluna girecektir."
"Niye acı çekiyorum ya?"
"Belki başka bi' zaman, başka bi' yerde. Sonuçta yarım kalan her şey tamamlanmaya muhtaçtır."
"İnsan en büyük hatayı zaman konusunda yapıyor. Zamanın sahibi sanıyor kendini. Nasılsa yaparım, daha zamanım var diyor her seferinde. Oysa zaman akıp gidiyor ellerinden."
"Bu kadar çok severken vazgeçmek zor değil mi Kamil Abi? İnsan sevdiğini nasıl bırakır?"
"Zor tabii çok zor. Ama ya onların oyununda yedek kalıcaktım ya da kendi oyunumun peşinde koşucaktım."