Yine bir İskender Pala romanını daha bitirmiş bulunmaktayım. Yıllar önce başlayıp devamını getiremediğim bu kitabın zamanı demek ki şimdiymiş. Keyifle ve çok akıcı bir şekilde okudum diyemem. Biraz ağır bir tempoyla sindirerek okumaya çalıştım ama gerek Ramazan ayının etkisiyle gerek de yazarın üslubuyla işim çok zorlaştı. Gelelim konusuna, roman boyunca süren bir arayış var. Leyla'yı arayış... Leyla kimi zaman kara gözlü bir çöl ahusu, kimi zaman saraydan kaçan Rukâl, kimi zaman da bir Kontes... Mecnun misali Leyla'yı arayan bir mesneviyi okuyoruz roman boyunca. Evet doğru okudunuz. Fuzuli'nin kaleme aldığı Leyla ile Mecnun mesnevisi yani bir kitabın ağzından Osmanlı dönemi divan şairleri de katılarak bir arayış hikayesi anlatılıyor. Tıpkı gerçek L&M hikayesinde olduğu gibi, kitap Kays misali Leyla'yı arıyor. Yazar bizlere çok kıymetli bilgiler vermiş hikayeyle birlikte. Hatta +18'lik kısımlar olmasaydı bu kitap mutlaka divan şiiri derslerinde okutulmalı bile derdim. Ancak bazı sahneler maalesef kitabın yetişkin sınıfına yönelik olmasına neden oluyor. Tarih boyunca Türk edebiyatına yön vermiş divan şairleri bir roman kahramanı gibi bizlere el sallıyor. Kimler yok ki... Fuzulî, Bakî, Nef'î, Nâbî, Nedîm, Şeyh Galîb... Aşk, macera, tarih ve gizem... Hepsi bu kitapta yer alıyor. Eğer bu yazdıklarım sizlerin ilgisini çektiyse #tavsiyemdir #okudumokuyun