*DERLER* / *DESİNLER* *Hem sînesi pür-dâğ hem âvâzesi muhrik* *Neyden bilinir sûz-i mahabbet neye derler* [Hem göğsü yaralı, hem sesi yakıcı, Neyden bilinir aşk ateşi neye derler.]
168 syf.
·
Puan vermedi
·
3 saatte okudu
Selamlar, ben leyla Ali hazelwood’ub 300 sayfanın altında roman yazması bence yasaklanmalı çünkü okuyucularının -en azından benim - bu kadının cümlelerinden eksik kalması kabul edilmemeli. Ancak novellalarının da insanın ağzında hoş bir tat bırakması su götürmez bir gerçek, Sayfa sayısı kısıtlı olmasına rağmen kadın ve erkek karakterlere sonsuza kadar bağlandım. Romantik komedi dramalarını çıkarınca saf bir romantizm kitabı sarmış diyebilirim. Konusuna gelecek olursak Hannah aslında NASA’da o kadar çalışmak istemeyen ama bilimin mabedi olduğu ve hayata. Geçirmek istediği projelerinin orada hayat bulacağının gayet farkında olan zekasını çok çalışmaya borçlu biricik bilim kadınımızdır. Bir gün alakasız bir konuda zekasının zekatını verdiği şüpheli Ian ile yollar kesişir. Ama ne kesişmek. Hannah bilim dünyasında çığır açacak projesi için Antartika’ya gider ve bir buzul yarığının içme düşer. Ölüm melekleri canını almaya geldiğinde onları kovan birisi vardır ve o kişi yakışıklı dahi ve zalim Ian’dan başkası değildir. MUTLAKA OKUMANIZI ÖNERİRİM
Sıfırın Altında
Sıfırın AltındaAli Hazelwood · Nemesis Kitap · 2023643 okunma
Reklam
Mecnun bir ona baktı, bir buna. Biri zalim, öbürü mazlum. Gülerken beriki, ağlıyordu diğeri. Katılaşmıştı birinin gönlü, yufkalaşmıştı ötekinin bağrı. Yalvarırken biri, sevinç çığlıkları atıyordu öteki. Ne garipti şu dünya. Her bir hadisede binlerce hikmet gizliydi besbelli. Yaşadıkça ne sınavlardan geçiyordu insan...
Şiir sevmek her kişi işi değil, er kişi işi...
Çaresizlik hep sana özgü müdür sanırsın Yalnız sen mi kararır, küçülür, aldanırsın Beni de sömürüyor bu zalim vaveyla İntihar etme leyla
Leylâ, Zalım Leylâ! Bu, benimki dördüncü. Oysaki senden bir tek mektup aldım. O belâlı ve korkunç ilk mektubun, yani 4-1 ben mağlubum...
Sayfa 3 - 5 Mayıs 1954, BismilKitabı okuyor
Yakında çok yakında zalim zamanın bir hiçi kadar yakında biz de aşağıya gideceğimizi bilerek şimdilik dolaşıp durmaktayız toprağın üzerinde
Reklam
“Allah zalim halkları eriştirmez doğru yola. (En’am, Kur’an, 45)”
Biri zalim, öbürü mazlum. Gülerken beriki, ağlıyordu diğeri. Katılaşmıştı birinin gönlü, yufkalaşmıştı ötekinin bağrı. Yalvarırken biri, sevinç çığlıkları atıyordu öteki. Ne garipti şu dünya.
Sayfa 37 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Beklemek neyi beklediğini bilmeden Gün günü ay ayı kovalarken Beklemek bir vaktin doluşunu Öç alan kaderin zalim oyunu
"Hem insan zaten kötü ruhlu doğmaz ki.Çevre ve şartları insanı ya zalim yapar ya da mazlum."
Sayfa 51 - MorenaKitabı okudu
Reklam
Çaresizlik hep sana özgü müdür sanırsın Yalnız sen mi kararır, küçülür, aldanırsın Beni de sömürüyor bu zalim vaveyla İntihar etme leyla
280 syf.
·
Puan vermedi
Aslında İncir Kuşları ve Meyra'yı ve bunun yanında Emine Seçeroviç Kaşlı'nın Kurşunların da Rengi Var ve Kurşunların Rengini Yıldızlarla Değiştirdim kitaplarını okumuştum. Bu konuda videolar izlemiş, haberleri incelemiştim. Yabancı bir yazar olduğu için zaman zaman Sırpları da güzel gösterip Müslümanlar hakkında olumsuz düşünebilecek taraflar bırakıyordu. Sanki savaşı Sırplar başlatmamış da herkes suçluymuş gibi. Sırpların yaptığı katliamdı. Ama bu kitap bana bir haini tanıttı. "Fikret Abdic." Görece daha seküler bir hayatı tanıtıyordu diyebilirim. Savaşın kadınlara verdiği zarar inanılmaz bir boyutta. Allah zalimleri kahretsin! Zalim her kimse, hiç "ırkçılık" yapmadan... Coğrafya hakkında farklı bilgiler de edindim. Velika Kladuşa bilmediğim bir yerdi. (Galiba Müslümanlar hakkında olumsuz bir yorum duymayı kaldıramıyorum. Hele de Bosna için...)
Leyla
LeylaAlexandra Cavelius · Pegasus Yayınları · 20167,4bin okunma
824 syf.
6/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Nereden başlayacağımı çok düşündüm, sonra da beni etkileyen kısımlarını önce anlatayım dedim. Yazarın dili fazlasıyla sade ancak bu etkileyici yazmadığı anlamına gelmiyor. Aksine fazlasıyla etkileyici dili vardı, kelimeleri seçişi, kullandığı yerler iyiydi. O savaş döneminde yaşanan açlık, sefalet, komünizmin insanlara çektirdiği çileler, zalim olan Hitler ancak yaptığı yanlış politika yüzünden bir halkı ölüme sürükleyen Stalin... Savaş kısımları o kadar iyiydi ki ne desem az kalır. Zaten romanı beğenmemi sağlayan unsur da buydu. Gelelim beni romandan soğutan noktalara. Ben Alexander karakterini sevemedim. Daşa olan ilişkisinin bu denli basite indirgenmesi bana anlamsız geldi. Evet Daşa bir hayalet gibi aralarındaydı ama Tatyana bu denli kırılmaz duvarlara sahip olmasaydı, Alexander'ın Daşa ile Tatyananın kardeş olması umurunda olmazdı. Adamdaki genişlik bambaşka bir boyuttu. Tatya'ya aşık olması umurumda bile olmadı. Harici olarak kitabın son sayfaları fazlasıyla duygusaldı. İlk defa Alexander beni bile etkileyen bir hareket yaptı. Tatya'nın o sondaki çırpınışları... Ne desem bilemiyorum. Ara ara sinir krizleri geçirsem de okunabilir bir eser olduğunu düşünüyorum.
Bronz Atlı
Bronz AtlıPaullina Simons · Pegasus Yayınları · 20161,244 okunma
1.210 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.