Bir gün bir bilge kendi türleriyle uçmayı reddeden iki ayrı kuşa rastlar yol kenarında. Biri karga biri leylek. O kadar farklıdır ki kuşlar ihtimal veremez birbirlerini sevdiklerine, türdeşleriyle değilde birbirleriyle uçmayı yeğlediklerine. Yaklaşır ve merakla inceler kuşları. İkisininde topal olduğunu keşfeder bizim bilge. O zaman anlar ki, beraber yaşamaları beklenenlerin yanında tutunamayanlar, birlikte kaçar, birlikte uçar, birlikte yaşar ve birlikte ölür.
Anam Babam DiyarbakırDört tarafın surla dolu tarih kokar sağı solu Burdan geçer ipek yolu anam babam DiyarbakırHatun katsal Mardin kapı Gazi Köşkü Kırklar dağı İnan hasret içim yahi anam babam DiyarbakırHaram sudan atlardık biz ne muratlar tutardık biz Anzelede çimerdik biz anam babam DiyarbakırŞarkıların türkülerin halayların lorkelerin O mis gibi yemeklerin çok özledim DiyarbakırOfis istasyon bağlar alipar içimi dağlar Hasta olur gören sağlar anam babam DiyarbakırDingil havayla küpeli leylek bahçanla merhali Kore mahlen çok neşeli anam babam DiyarbakırEvli beden yedi kardeş ali paşayla arbedaş Hançepekli has arkadaş iki gözüm DiyarbakırDöner akar Dicle nehri yemyeşil dir hep cin ali Unutmadım ben hevseli canım benim DiyarbakırNe şairler ne yazarlar ne alimler ne ozanlar Ne edipler bestekarlar yetiştiren DiyarbakırEdebiyat kültür şehri Nazif, Gökalp, Tarancı, Emiri Celal, İzzet, Recep, Bedri sanat dolu DiyarbakırAhmet arif mahsun Emrah Kenan temiz kadri göral Tahir müjde Tarık Celal güzelsesli DiyarbakırPeygamberler memleketi sahabe ve ensar kenti Medeniyetler başkenti kutsal şehir DiyarbakırDiyarbakır Diyarbakır canım malım Diyarbakır Hasretinden ölüyorum Allah vekil DiyarbakırCemal derki bu memleket Allahın verdiği nimet Emeği geçene rahmet anam babam Diyarbakır M.Cemalettin AKBAŞ
Reklam
Sohrap Sepehri - Suyun Ayak Sesi
youtu.be/4jqd3NFjDak Annemin sessiz geceleri için! Kaşan şehrindenim Fena sayılmaz halim, Bir lokma ekmeğim var, biraz aklım, İğne ucu kadar da zevkim.
"Bekleyeni olan rahat gider"
Saçların günah koksa Kirpiklerin ihanetten dökülse Tırnaklarından yabancı ellerin soğukluğu süzülse Rıhtımda bekleyenin benim Yaşarken bahçen Göçünde mezarın kalbimdir derdin İçine gömmek için mi kıydın bana Hiç gelmesen de bekleyeceğim Güvertelerde uçuşan nice el var Bana da bir siyah mendil sallayan olur Bir gün yanlışlıkla Seni saadet
Leylek ve insan
Hz musa döneminde yaşanıldığı rivayet edilen kısa bir hikaye. Leylek bir taşa konmuş dinlenirken uzaktan birinin geldiğini farketti bu sakallı sarıklı elinde asası ve cüppesi ile yaklaştıkça leylek onu daha iyi görebiliyordu ve kendince bu inanan bir insana imanlı kitap ehli birine benziyor bana zarar vermez diye düşündü ve uçmamaya karar verdi. Leyleğe yaklaşınca uçmadığını fark eden adam asasını bir mızrak gibi fırlattı leyleğe ve leylek son anda fark edip uçmasıyla ayağına çarpıp kırdı ayağını ama yinede zor bela uçup uzaklaşmayı başardı leylek ve doğruca hz musanın yanına gitti ve şikayet etti. Hz musa adamı bulmalarını emretti ve bulup getirdiler adamı. Leyleğe - bu adama ne ceza verelim sen söyle dedi musa. Leylekte - asasını alın cüppesini çıkarın sakalını kesin ve sarığını alın dedi. Leyleğin verdiği bu ceza en ağır olanıydı.
Bir İstanbul Sevdalısı
Ne güzel yahu. Memlekete gitmek. Şimdi daha anlamlı. Araya kitap girdi ya ondan. Kitaplı dostluklar. Birazdan toplarım eşyalarımı. Bir de İstanbul bu be. Ötesi var mı allasen? Çocukluğuma gideceğim aga. İstanbul bu. Ey büt-i nev edâ olmuşum müptelâ. Eyüp mezarlığına kesin giderim. Fatiha okurum göçenlere. Bizim sınıftaydı garibim. Okul bitti.
Reklam
357 öğeden 341 ile 350 arasındakiler gösteriliyor.