Yıllar önce okumuştum bu sevgi dolu olan Leylim leylim kitabını. O kadar şey değişmiş ki, şaşırıyorum. O zaman altını çizdiğim yerle şu anki arasında çok fark var... Bir kitap cidden insanı değiştirebiliyormuş.
-
Mektuplardaki samimiyeti iliklerime kadar hissettim. Yazılan her cümlede, kelimede nasıl bu kadar sevgi dolu hisler olabiliyor... Ah Ahmed Arif...
İnsan dönüp bakınca, gerçek sevgi asıl buymuş diyor çünkü o mektuplarındaki haykırışı, içtenliği, sırdaşlığı gönüle dokunuyor. Ahmed arif, sevince bir başkasına gidilmez, bir başkası öpülmez, sevgi ne olursa olsun bitmezmiş diyor bize.. ve o kadar haklı ki..
Kitapta yol kat ediyorum ve bir yerde yaşanılan şeylere Ahmed Arif dur diyecek ve artık mektup yazmayıp yırtacak ama yapmıyor bunu, ne yaşarsa yaşasın sevmiş, dillendirmiş, hissettirmiş...
Mektuplar Ahmed Arif'in gönlünün aynası olmuş ve bunu da hiçbir zaman bozamamış. Kitapta ara ara sansürlenmiş argo kelimeler ama bence rahatsız edecek tarzdan değil çünkü hepimiz günlük hayatta kullanıyoruz diye düşünüyorum. Ki Ahmed Arif'in yaşadığı birçok şeyi okuduktan sonra bu argolar hiç gözüme batmadı.
--
Herkesin okuması gereken bir eser... Ahmed Arif'i tanımak isteyen okuyabilir...
Güzellikle ve saygıyla Ahmed Arif... Ve Leylâ..