Leylim leylim...
Nicesin, yaz bana gülüm. Hasretim yazına. Hasretim yüzüne... Kulun...
Ahmed Arif'ten Leyla Erbil'e mektuplar 1954-1959 ve 1977'de son bir mektup.
Neden bilmem kitabı yeniden okuma gereksinimi duydum... İlk okuduğum da aman tanrım bu nasıl aşk demiştim... Bu okumam da karar verdim ki Ahmed Arif Leyla'ya değil yazmaya aşıktı aşk'a aşıktı...
Sürgündü siyasi baskılar yaşıyordu ve hastaydı... Leyla onun dostu oldu, kardeşi, aşkı ve sevdası... her mektubunda farklı bir şekilde seslendi, ustam, sevdiğim, aziz dostum, kardeş çocuk, leylim, Leylam... ona her sıfatı yakışırdı ve her sıfatını ayrı ayrı sevdi... Leyla sevdi mi bilinmez ama Ahmed onu eşsiz ve bir den fazla duyguyla sevmiş...
Ve Ahmed Arif'in dediği gibi
Oysa seni düşünmek, bu kokuşmuş erdemlerin çok uzağında...
Keyifli okumalar..
Leylim LeylimAhmed Arif · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201316,2bin okunma
Leyla Erbil'in Mektup Aşkları, adından da anlaşılacağı üzere çeşitli kişilerin birbirlerine yazdıkları, özel yaşamlarına ait itiraflarla dolu mektuplardan oluşuyor.
Mektuplardan oluşan bu romanda üç farklı karaktere sahip genç kadın çıkıyor karşımıza. Jale, Sacide ve Ferhunde. Bu mektupların neredeyse tamamı Jale'ye yazılan mektuplar. Jale'nin
Sana da güven ve sevgim, gerçekten matematiğin değil, şiirin diliyle SONSUZ...Ama. Bir "ama" var, psikolojik yapının zorunluluğu olan "etkilenme" den endişe edeyim mi? Uzun sözün kısası, ne kadar seversen sev, hangi mecburiyetle gidersen git, sevdiğin ya da gittiğin kimseyi laf dönüp dolaşıp Ahmet Arif hikayesine dökülünce, susturacak mısın? Bunu rica ediyorum. Çok ağır bir külfet mi acaba? Özlemin ağzına kilit vurmak da zor, susturamasan bile, dalga geçebilir, ciddiye almayabilirsin. Bunu yap bari.
M E R H A B A S I Z E
Yani bilemiyorum. Lafa nerden başlasam, mevzuyu nereden bağlasam bilemiyorum. Biz eğitimciler bir öğrenci hakkında olumsuz birseylerden bahsedecek olur isek once çocuğun olumlu yanlarından bahseder, sonra da negatif gözlemlerimizi ortaya koyarız. Hadi başlayalım.
Bu kitabi "biz cahit zarifoglu satmıyoruz, ismet ozel
Buram buram samimiyet kokan mektuplar...
Her kelimesinde özlemi, hasreti, acıyı en derinine kadar hissettiren satırlar...
Ahmed Arif; sevgisini, aşkını, öyle güzel öyle naif kelimelerle anlatmış ki mektupların tek taraflı olması bile kitapta bir eksiklik yaratmamış.
Attila İlhan şiirinde "Ben sana mecburum." diyor ve Ahmed Arif bu mecburiyeti devam ettirircesine "Ben senin mecburunum, başkaca yokum." diyerek aşkını sunuyor Leyla Erbil'e.
"Pişman değilim. Bir daha dünyaya gelsem aynı hayatı daha bir ustaca ve korkusuz yaşarım. Ama bu sefer seni tanımakta gecikmem, ilk işim bu olur. " diye ekliyor.
Ne büyük sevda, ne büyük bir sadakat.
Bu yönüyle de kitap insana "keşke" dedirtiyor (her anlamda).
Ancak aynı değeri ve sevgiyi Leyla Erbil'den görememesi çok üzücü :(
Kitap, türünün en güzel örneklerinden biri. Kitabın olumsuz sayılabilecek tek yanı, mektupların çoğunda argo kullanımlara yer vermesi. Bunun yanı sıra mektupları okurkenki ruh hâli paha biçilmez. Kesinlikle okunması gereken bir kitap.
Şiirle, kitapla ve sevgiyle kalın
Leylim LeylimAhmed Arif · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201316,2bin okunma