Levent Göven

Levent Göven
@lgoven
591 okur puanı
Ocak 2017 tarihinde katıldı
143 syf.
7/10 puan verdi
Dili ve üslubuyla okuyan, tanıyanların bildiği Reşat Nuri. Tabiî ki Türkçenin en iyilerinden. Dili günümüz için biraz eski. Çok okumamış olanların sık olmasa da sözlüğe ihtiyacı olabilir. Hikâye zamanın edebiyatında (Ki Batı edebiyatında da çok örneğin var.) klasik bir durumla başlıyor. Genç bir adam geçimini sağlamak için çocuklarına ders verdiği zengin evin hanımına âşık oluyor ve aşkı karşılık buluyor. Devam eden olaylarda kadının onurunu kurtarmak için yaptığı, hayatının kalanı boyunca silinmeyecek bir şekilde damgalanmasına yol açıyor. Asıl anlatı zaten daha sonrası. Yaşamı boyunca kendi uydurduğu bu suçun yüküyle yaşamak zorunda kalıyor. Damgalanması, ki kendi kendine, hikâye boyunca bir leitmotif olarak da çok iyi kullanılmış. Âşık olduğu kadının onurunu kurtarmak için yaptığı, çocukluğundan kalma, geçmişe ait bir hikâyenin, belki de sadece rivayet, kendi hayatındaki tezahürü olarak da kullanılmış. Ayrıca yazar anlatı boyunca bir yandan da, dürüstlük, suç, ceza, af, bir hatanın hayat boyu sürmesi, tüm hayatı etkilemesi, insanın bir kez damgalandıktan, hakkında bir şaibe oluştuktan sonra bundan hiçbir zaman kurtulamayışını da incelemiş, sorgulamış.
Damga
DamgaReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 20173,373 okunma
Reklam
184 syf.
4/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Çok yetersiz ve cılız buldum. Yazar sanırım konuya çok uzak, alanda bilgisiz okura bir ön bilgi, hazırlık olarak düşünmüş çalışmasını. Eleştiri kuram ve yöntemleri üzerine ancak sözlük karşılığı olabilecek kadar kısa ve özet halde bilgiler verip, daha çok ele aldığı eleştiri yöntemine göre, ele aldığı bir edebiyat eserini incelemeye çalışarak uygulama üzerinden yöntemi tanıtmaya çalışmış. Ancak bu kadar sığ bir inceleme konu hakkında bilgi vermekten çok kafa karıştırıcı olmuş. Basit anlatma çabası yer yer ifadelerini karmaşık ve anlaşılmaz kılmış. Amacına ulaşmak için seçtiği yol tam aksi istikamete götürmüş yazarı. Hatta bazı cümleler ciddi derecede bozuk ve anlamsız. Bir dilcinin anlatmak işinde bu denli yetersiz olması şaşırtıcı. Okumak zaman kaybı oldu. Konuyla ilgilenenlere tavsiye etmeyeceğim bir kitap.
Edebiyat Eleştirisi
Edebiyat EleştirisiBilgin Güngör · Paradigma Akademi Yayınları · 20201 okunma
120 syf.
7/10 puan verdi
·
23 saatte okudu
Kitap sekiz hikâye içeriyor. Tüm hikâyeler aynı kasabada, aynı günlerde geçiyor. Hikâyelerin yaşandığı günlerde, söz konusu kasabada, yurt dışından gelen bir toz bulutu her şeyi sarıya boyuyor. Toz bulutunun ardından deprem oluyor. Her hikâyede toz bulutu kötüye yoruluyor. Depremin ardından da toz bulutu depremin habercisi sayılıyor. Sanırım yazar deprem üzerinden tüm hikâyeleri birbirine bağlamaya çalışmış. Ancak olmamış. Deprem hikâyeler üzerinde çoğunlukla etkisiz. Yaşananlar deprem olmasa da aynı şekilde gerçekleşecek gibi. Bazı hikâyelerde etken faktör olarak kullanılmış. Bir hikâyede deprem olmadan anlatı bitiyor. Birinde de depremden önce toz bulutu yok. Olayların aynı kasabada yaşanması da birbirine bağlamamış. Depremde yıkılan tek bina üzerinden bir bağ kurmak mümkün ancak her hikâyede değil. Yalnız son hikâye bir bağlantılar kurma çabası olmuş. O da tüm hikâyeleri içine almıyor. Ayrıca bu son hikâye diğerlerinden farklı olarak çok abartılı, fantastik, gerçek olma ihtimali hiçe yakın. Diğer anlatılanlar küçük bir kasabada, sıradan insanların başına gelebilecek olaylarken son hikâye bunlara çok uzak, çok aykırı. Olayları bağlamak için yazar başka öykü mü kuramadı, benim anlamadığım bir amaçla özellikle mi böyle yazdı bilemiyorum. Dili sade, hatta basit denebilir. Anlatılanlara, kişilere ve türe uygun. Azıcık zorlamaya kalkışılan birkaç cümlede cümle kurulum hataları yapılmış.
Sarıyaz
SarıyazMahir Ünsal Eriş · Can Yayınları · 20194,219 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
361 syf.
9/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Çok beğendiğim, çok yararlandığım bir kitap oldu. Özellikle dili, üslubuyla. Bu tür kitaplar genellikle kendi diliyle (jargonuyla) yazılır ve terminolojiye yabancı olanlar için anlaması zor olabilir. Jale Parla genel okur kitlesine hitap eden, kolay bir anlatım tercih etmiş. Biraz ilgilenen güçlük çekmeden anlayabilir. Roman tekniklerini, akımlarını bilinen romanlar ve yazarlardan somut örneklerle, ayrıntılı açıklamalarla çok iyi anlatmış. Romanı hem yazar, hem okur, hem eleştirmen bakışıyla incelemiş. Roman nasıl okunur, okurken ne aranır, nasıl incelenir, hem dil, hem sanatsal açıdan, hem de teknik açıdan ayrıntılandırmış. Romanın tarihî gelişimini de aktarmış. İlgilisinin yararlanacağı bir kitap, tavsiye ederim.
Don Kişot'tan Bugüne Roman
Don Kişot'tan Bugüne RomanJale Parla · İletişim Yayıncılık · 2013106 okunma
282 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Diğer kitapları ve işlerine bakılırsa yazar aslen kişisel gelişimci. Bu kitapta da bir kişisel gelişim konusunu roman olarak yazmak istemiş. Teknik olarak bakarsak bu bir roman mı? Evet demek zor. Ama gayet iyi hikâyeleştirilmiş. Edebiyatçı olmayanlar başka bir alandaki işlerini romanla halletmeye çalıştığında genelde başarılı olamıyorlar. Bu
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 2021116 okunma
Reklam
Reklam
262 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.