Gelgelelim, "gençlik yanılgılarıdır, olur böyle şeyler" diyerek hoşgörebileceğimiz yaşı çoktan geçmiş, neredeyse kırkına gelmiş bir adam, hâlâ ırkçıysa, hâlâ faşistse; liberal ekonomiyi sömürüp, dalavereyle muazzam servetler yığıyorsa; her gün yalan söylemeyi hakkı sayıyor ve her gün ağız değiştiriyorsa; hâlâ köktendinci bir yobazsa; kadınlara toplumda yer vermeye yanaşmıyorsa; 1400 yıl önceki yaşam biçimini özlüyorsa; kendi dininden ve soyundan olmayanları kıtır kıtır kesmeye hazırsa; asıl amacı demokrasiden işine geldiği kadarı yararlanıp, sonra demokrasiyi ortadan kaldırmaksa; bizler demokrasi adına böyle bir adama neden hoşgörü gösterelim?
Bu kitabı uzun uzun anlatmayacağım. Kitabın içine girdikten sonra çıkamayacaksınız zaten..
Distopik eserlere ilgi duyanların elinden düşürmediği Körlük, yayınlandığı günden bu yana adından söz ettirmeye devam ediyor. Portekiz’li yazar José Saramago’ya 1998’de Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazandıran eser, konusuyla olduğu kadar zekice kurgulanmış karakterleriyle de dikkat çekiyor. Dönemin liberal demokrasi anlayışına bir eleştiri mahiyetinde kaleme alınan roman, insanların gittikçe bencilleşip olaylar karşısında duyarsızlaşmasını bir körlük metaforu etrafında işliyor.
Keyifli okumalar diliyoru..
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022103,4bin okunma
Bu ülkede bir senin adını bir de senin adını yaşatanları yaşatmadılar Atatürk.
Uğur Abi de bu insanlardan biriydi. Yakışıklı olmak için ne saça ne gözlüğe ihtiyacı olan bir adam. Bir YAZAR ki kalemi senden benden güzel.
Uğurlar olsun... Doğruları yazmaktan bir an korkmayan yiğit insan.
Uğur Mumcu'nun yazıları bugün günceldir. Bunlar,
....
Yapıtları kişinin en derin inançlarına meydan okuduğunda bile rahatsız etmeye, kışkırtmaya ve esinlendirmeye asla son vermeyen, anlaşılması güç ve aykırı bir düşünür Nietzsche. Yüz yıldan daha uzun bir süre, düşünsel ve kültürel panoramada çok önemli bir şahsiyet olarak tanındı; dolayısıyla düşüncesiyle ciddi biçim de hesaplaşılması
Siz onu biraz liberal bireysellik katarak düzeltiyorsunuz ve bunun adına demokrasi diyorsunuz; oysa özünde devletle olan ilişkinize hiç dokunmamış oluyorsunuz ve onun ruhunun para olduğu gerçeğinin sizi hiç rahatsız etmediği ortada.
Özgürlük demek herkesin her yerde her istediğini ulu orta savunması demek değildir. İşveren derneği başkanına grev gözcülüğü yap demek demokrasi değildir. Demokrasi her fikrin özgürce savunulacak imkânı bulması, her anlamda hukuki ve ekonomik olarak bulması demektir. Ben liberal partiye gitsem, bana yer verin sosyalizmi savunacağım desem gülerler. Düşüncelerinizde özgürsünüz ama yanlış yere geldiniz, iki sokak ötede bir parti var, oraya gitseniz daha iyi olur diye sosyalist partinin adresini verirler. Demokrasi budur.
Fransa'da sürgünlüğü sırasında Asturias, ülkesindeki diktatör Estrada Cabrera'yı yeren bu romanını kaleme alır. Bundan sonra ise bu roman, Latin Amerika ülkelerinde ve Avrupa'da büyük ilgi görür. Fransa'da ödül de alır. Asturias, bir röportajında romanı hakkında şunları söylemiştir: "Benim tehlikeli kitaplar yazdığım söyleniyor. Onu bilmem.
1950'den beri iktidarda olan Demokrat Parti ve Büyük Millet Meclisi laikliği bir hayli liberal bir şekilde yorumladığı halde, şimdiye kadar, irticanın reformları silip süpürmesine de müsaade etmemiştir. İrtica tehlikesi, üyeleri laik cumhuriyet kuşaklarına mensup olan şimdiki hükümetten gelmemektedir. Asıl tehlike, iktidarı ele geçirdiğinde, şimdiki liderlerin nispeten büyük prestijinden mahrum olan hükümet işlerinde İslamiyet'e üstün bir mevki tanıyarak sempati toplamayı isteyecek kuşaklardan beklenmelidir.
neredeyse kırkına gelmiş bir adam, hâlâ ırkçıysa, hâlâ faşistse; liberal ekonomiyi sömürüp, dalavereyle muazzam servetler yığıyorsa; her gün yalan söylemeyi hakkı sayıyor ve her gün ağız değiştiriyorsa; hâlâ köktendinci bir yobazsa; kadınlara toplumda yer vermeye yanaşmıyorsa; 1400 yıl önceki yaşam biçimini özlüyorsa; kendi dininden ve soyundan olmayanları kıtır kıtır kesmeye hazırsa; asıl amacı demokrasiden işine geldiği kadarı yararlanıp, sonra demokrasiyi ortadan kaldırmaksa; bizler demokrasi adına böyle bir adama neden hoşgörü gösterelim?
Uzun süredir böylesi dolu dolu bir siyasi kitap okumamıştım.
Bağımsız düşünce merkezli sorgulayıcı ve teşhis-tedavi yoluyla günümüzün oluşan ve oluşturulan algı, sorun ve açmazlara doğru şekilde yaklaşıp liberal demokrasi denilen global düzeyde egemenliğe sahip bir ideolojinin altyapısal sorunlarını ortaya çıkarmış Benjamin Arditi.
Özellikle tek
‘Benim adım Bahman Nirumand. İranlı bir gazeteci-yazarım. Şah'ın devrilmesinde aktif rol oynayanlardanım. Ve aynı zamanda mollaların, demokrasi ve özgürlük getireceğine inanan milyonlarca solcu, demokrat, liberal ve milliyetçi insandan biriyim. Evet, Humeyni yeryüzünde cenneti vaat etti bize. Demokrasi gelecek, kimse fikirleri ve siyasal görüşleri
______
Seviyorum yurdumu tuhaf bir aşkla,
Bir türlü yenemiyorum bu duygumu,
Ne bir şan, satın alınmış kanla,
Ne gururlu bir inancın huzuru,
Ne de karanlık eski zaman söylenceleri
Gönül çekici düşlerle coşturur yüreğimi.
(Temmuz Ayı Öykü Etkinliği)
“Colombus’un Amerika’yı keşfettikten sonra bundan başkalarına söz etmiş olması ne büyük talihsizlik!” (Margot Asquit)
“Ben” dedi, ceketinin iç cebinden çıkardığı pasaportu hiddetle masaya vurarak. “Şahsıma layık görülen bu aziz vizeyi 3 yıldır şerefle taşıyorum. Benim Amerika’ ya olan sevgimi alaya