Kulaklarımda çanın ürkütücü çınlaması yankılanırken, gözlerimin önünde o uçurum, insanların huzur ve neşe içinde gelip geçtikleri o derin meydan vardı.
Kendimi hala o çan kulesinin içindeymişim gibi hissediyorum. Beynimin kıvrımlarını sarsan o çan sesini duyar gibiyim ve benim terk ettiğim, diğer insanların ise yollarına hala devam ettikleri o dingin ve tekdüze hayatı ancak uzaktan ve bir uçurumun yarıklarının arasından görebiliyorum.