Şiddet bir çocuğun kapısına geldiğinde onun için kavranabilir bir şey değildir. Savaşın ya da şiddetin ya da onları çevreleyen tehlikenin azıcık farkında olsa da ailesindeki insanların yüzleri ve elleri, ahırdaki atlar, gizlice evde beslediği fare, yeraltındaki donmuş patatesler, hayvan derisinden ve samandan ve sicimden yapılmış top, pencerelerdeki camlar ve evin titreşen duvarları ona kesinlikle daha gerçek gelir. Elinde değildir. Uykusunda ona şarkı söyleyen bir annenin sesi, bir şiir okuyan babanın alto nidası, uykuya dalmadan hemen önce bir erkek kardeşin teninin kokusu, ayın devasa gözü, tüm bunlar kapıdaki şiddet her neyse onu gölgede bırakır. Ağaçları yazan Anne Frank'ı düşünün.
kitapta rahatsız edici ögeler var. fakat kitap gayet okunur. çok ilginç bir kız Dora. 14 yaşımda okuduğumda Doradan çok etkilenmiştim. Yetişkin biri okursa akıl sağlığı için daha iyi olur.