Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

ligarba

80 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Yıldızların çiği uçacaktır gökyüzünün yaprağından. Sen kalacaksın ve büyük bir ızdırap. Bakışın sütunu üzüntünün sarmaşığı. Beyhude bekleme.
Suyun Ayak Sesi
Suyun Ayak SesiSohrab Sepehri · Pan Yayıncılık · 20081,134 okunma
Reklam
78 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Bu kitabın anlamı, ilk adımda, bilinci, “küçük ölüm” ile kesin ölümün özdeşliğine açmaktır. Zevkten, kendinden geçmeden sınırsız korkunçluğa gitmektir. Bu ilk adımdır. Bu adım bizi aklın çocuksuluklarının unutuluşuna götürür! Hiçbir zaman sınırlarını ölçemeyen aklın. Bu sınırlar, kaçınılmaz olarak, aklı aşan aklın amacının aklın aşılışına zıt olmaması olgusu içinde verilmiştir. Aşmanın şiddetiyle, gülüşlerimin ve hıçkırıklarımın düzensizliği içinde, beni parçalayan esrimelerin taşkınlığı içinde, korkunçluğun ve beni aşan bir zevkin, son acının ve dayanılmaz bir coşkunun benzerliğini kavrıyorum!
Eros'un Gözyaşları
Eros'un GözyaşlarıGeorges Bataille · Göçebe Yayınları · 199745 okunma
191 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 saatte okudu
1974 yılında yayımlanmıştır. o yılların, siyasi ve kültürel olaylarını yaşatır kıraathane ortamında rıfat ılgaz. meşrutiyet kıraathanesi, dönemini yansıtan her türlü insanı barındırır: emekli komiser, emekli vali, emekli memur, tabelacı, kıraathanenin işletmecisi, çırağı.. ve bunların hepsinin de temsil ettiği bir figür, bir fikir vardır. genellikle emeklilerin takıldığı bu kıraathane, nispeten gençlere de ev sahipliği yapar. Romanın sonunda iş yapmadığı gerekçesiyle işkembeciye çevirilir kıraathane; meşrutiyet işkembecisine.
Meşrutiyet Kıraathanesi
Meşrutiyet KıraathanesiRıfat Ilgaz · Çınar Yayınları · 2000506 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Çağdaş Türk hikayeciliğindeki güçlü konumuyla kendinden sonra gelen pek çok öykücüyü derinden etkileyen Rasim Özdenören, Kuyu’daki öykülerinde değişim, uyumsuzluk, yabancılaşma konularını hikayeciliğimizde ilk kez yerli bir bakış açısıyla ve bütün boyutlarıyla dile getiriyor.
Kuyu
KuyuRasim Özdenören · İz Yayıncılık · 2022889 okunma
164 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
İnsanlık kapitalizm karşısında teslim bayrağını çekti, tarihin sonu geldi. Böyle diyorlar, haklı görünüyorlar. Biz buna razı olamayız. Mutlaka bir çıkış yolu bulmalıyız. Mutlaka... Onların vardığı netice "Tüketim Ekonomisi" ise; be­ nim teklifim "Kanaat Ekonomisi"dir. Bu fikir zaten yurtdışındaki yıllarımdan beri içimde mayalanıp duruyordu. Demek ki burada bir yandan organik tarım yaparken, bir yandan da "Kanaat Ekonomisi" kitabını yazaca­ğım.
Huzursuz Bacak
Huzursuz BacakMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 20113,107 okunma
Reklam
88 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Okuyucu öykülerin binası içinde dolaşırken zihnindeki zaman ve mekan kategorilerinin yeniden şekillendiği duygusuna kapılabilir bu yüzden. Öykülerdeki kurgulama tekniğiyle yazar okuyucuya düş ve düşünce alışkanlıklarını aşma konusunda yardımcı olmak istiyor gibi. Okuyucusunun durağan bir ortak duyum kalıbının içinde hapsolmasına rıza göstermediği anlaşılan yazar, "öte" duygusunun gerçekliğini kanıtlamak istemekte âdeta.
Ansızın Yola Çıkmak
Ansızın Yola ÇıkmakRasim Özdenören · İz Yayıncılık · 2022947 okunma
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Alain de Botton, 2009 yılı yazında, Heathrow havaalanının işletmecisi şirket tarafından, onların ilk misafir yazarı olarak davet edildi. Dünyanın en yoğun lıavaalanlarından birinde sınırsız izinle dolaşarak, yerkürenin her köşesinden yolcularla tanıştı; bagaj görevlilerinden pilotlara, kıdemli yöneticilerden havaalanı rahiplerine kadar herkesle konuştu. Bu sohbetlere dayanarak, seyahatin, çalışmanın, ilişkilerin ve günlük yaşamımızın doğasına ilişkin bu olağanüstü kitabı kaleme aldı. + Ünlü belgesel fotoğrafçısı Richard Baker'la birlikte, arkamızda bırakmaya çok istekli olduğumuz bu hem aşina hem gizemli "yersiz alanda" büyüleyici ile sıradan olanı, yolcularla çalışanlar arasındaki etkileşimi gözlemledi. De Botton, okuru gidiş, "gümrüksüz saha" ve geliş salonlarına götürerek, her zamanki akıcı üslubuyla, bir havaalanında zaman geçirmenin sandığımızdan daha aydınlatıcı olabileceğini gösteriyor.
Havaalanında Bir Hafta
Havaalanında Bir HaftaAlain de Botton · Sel Yayıncılık · 200949 okunma
88 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
İnsanları yüceltmeden, oldukları gibi göstermeye özen gösteren Euripides bazen şartların değişmesiyle davranışları­ nı tamamen değiştirebileceklerini göstermekten çekinmiyor. Herakles'in çocukları can havliyle bir tapınağa sığınarak kendilerine merhamet gösterilmesi için yalvarırlarken, şart­ ların değişmesiyle Herakles'in annesi Alkmene esir alınan düşmanının öldürülmesini isteyebiliyor. Heraklesoğulları Euripides'in günümüze gelen en kısa tragedyasıdır. Eserin kısalığı ve Makaria'nın kurban edilişi konusunun biraz muğlak anlatılması orijinal metnin büyük bir kısmının kaybolmuş olabileceğini düşündürüyor. Nite­ kim Stobaios Heraklesoğulları'na ait olduğunu iddia ettiği birkaç dizeyi kaydetmiştir. Kitabın sonunda bu dizelerin çe­ virisi de veriliyor.
Heraklesoğulları
HeraklesoğullarıEuripides · İş Bankası Kültür Yayınları · 2022134 okunma
96 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Turgenyev bu uzun öyküde, görünüşte bir "aşk üçgeni" çıkartıyor karşımıza. Ama aslında bir "aşk-çokgeni" bu; çökmeye yüz tutmuş taşradaki aristokrat bir ailenin genç kızı çevresinde "defile yapan" lüzumsuz entelektüeller, ömrünü doldurmuş, varlık nedenini yitirmiş, cesaretsiz, irade yoksunu bir sosyal katmanın "temsilini" sunuyorlar. Kendinden epey büyük, çok canlı, hareketli ve çekici bu kıza âşık olan kitabın küçük kahramanı, delicesine âşık olduğu kızla babasının ilişkisini öğrendikten sonra olaylar genç kız, baba ve oğul arasında gelişir. Artık genç âşık, sadece masallarda kalmış bir masumiyetin, çoktan yitirilmiş bir saflığın ve temizliğin simgesidir.
İlk Aşk
İlk AşkIvan Turgenyev · Varlık Yayınları · 20177,3bin okunma
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 saatte okudu
Kışkı rtıcı b ir bakışıyla çılg ına d öndüğüm , b ir dudak büküşüyl e ağulu acıla r ç ekt iğ im , kahkahala rıyla ş enl en ip g özyaşla rıyla k ed erl end iğ im , b ir tan rıça katına çıka rtıp tapındığım, kutsal mabetlerirıirısunaklarına hayatımı bir adak gibibırakmayı arzuladığım, memelerirıde, kasıkla­ rında , ka lçala rında , baca kla rında, boyunla rında adanmış topraklarda dolaşan birsofu gibi vecd içirıdekendimden geçerek dolaştığım, ayaklarına kapandığım, göğüslerin­ deağladığım, saçının birtelirıehalel gelmesirıdiyefütur­ suzca ölümeyürüyeceğimihissetiğim, bazen öldürmeyi şiddetle istediğim, onda yok olup onla varolduğum, ba­ na h er d efasında aşkı , acıyı, se virıc i, hayatı ve ölümü y e­ niden öğreten kadınlaryitirdim ben. Kızıl bir korgibi örslerirıebıraktığım ruhumu bazen sertdarbelerle, bazen yumuşak dokunuşlarla şekillendi­ ren, benden birbaşka ben yaratan, onun herşeyi, baba­ sı, oğlu, kardeşi, kocası, sevgilisiolduğum, onu herşe­ y im yaptığım , va rlığıyla h er ş ey in tadını, kokusunu , g ö­ rüntüsünü değiştiren, sıradan birçok davranışı olağanüs­ tü mac eralara d önüştü rüp olağanüstü mac erala rı olağan ­ laştıran kadınla r.
İçimizde Bir Yer
İçimizde Bir YerAhmet Altan · Alkım Yayınevi · 20043,674 okunma
Reklam
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Elektra, Orestes'te daha anneyi öldürme işinden önce başlayan acıma duygusunu güçlü konuşmalarla yenmek zorundadır. Kuvvetli olan, korkusuz olan odur, genellikle erkeklere özgü eylem gücü olarak bilinen şeyler daha çok kendisinde cisimleşmiştir. Uygulamada bile etken bir payı vardır. Orestes'i kışkıtır; o, giysisini yüzüne kapatıp öylece kalırolduğunda, saplanacakkılıcıdabirliktealır.Orestes, nasıl Aigisthos'u öldürürken onun gözüne bakamamışsa şimdi de ölmekte olan annenin bakışına dayanamaz. Kanlı eylem öncesi daha Klütaimestra ufukta göründüğünde, Orestes'i nasıl acıma duygusu, eylem son­ rası olacakların korkusu ve Apollon'un kehanetindeki bilge­ likten kuşkulanma kapladıysa, izleyen karşılıklı şarkıda da, yüreklerindeki nefret ateşi sömüş olan iki kardeşin nasıl öldürme eylemlerinin toplamında tanrısal buyruğun anlamına ilişkin derin kuşkuya düştüklerini ve ağır suçluluk duygusu altında nasıl ezildiklerini dinleriz. Demek ki Sofokles'te dıştalanmış olan suç sorunsalı, Aiskhülos ile hesaplaşma içinde yeniden ele alınmıştır.
Elektra
ElektraEuripides · Mitos Boyut Yayınları · 2008154 okunma
131 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Paul Auster'in çocukluğundan beri en büyük tutkusuymuş yazmak , ailesinin hali vakti yerinde olsa da Amerikan ailelerinde çocuklarının, özel okul paralarını , harçlıklarını vermek, hemen araba almak, hatta evleninceye kadar cebine para koymak gibi adetler olmadığı için hep çalışmış yazar. Çalışmak derken öyle fiyakalı işler , ofis boyluk falan değil yanlış anlaşılmasın gemilerde miçouluk, tuvalet temizliği bile var bu işler arasında, bir kaç satır çeviri yapmak , limonata satmak, bahçivanlık , eleştirmenlik gibi işler de var . Fakat yazar bu işleri seçerken hep yarı zamanlık olmasına özen gösteriyor, çünkü kendine kalan vakitte yazmak istiyor, yazıyor yırtıyor, yazıyor yakıyor yazıyor ve en sonunda beğenip bir yayınevine gönderiyor - ki bir sonraki yazımda bahsedeceğim bir dedektiflik kitabı bu Köşeye Kıstırmak- ama beğenilmiyor. Ama vazgeçmiyor yazar . Bir ara Jery Kozinski ile tanışıyor ki yazarın en önemli kitabını okumuş size anlatmıştım (Boyalı Kuş) Cebi Delik okurken Kozinski ile ilgili satırlarda sanırım Boyalı Kuş'un sırrına vakif oldum. Ayrıca Kozinski'nin kendini öldürdüğünü bilmiyordum onu da bu kitapta öğrendim. Bence bir de azınlık olmanın baskısı var üzerinde Auster'in. Amerika'da yaşayan Musevi bir ailenin oğlu , açıkça yazamamış olsa da bunun zorluklarını çektiğini hissettim ben satırlarda. Sanatçı olmak için sanırım acı çekmek ve çok yorulmak gerek yazmıştırm başka bir hayat hikayesinde şimdi emin oldum, vazgeçmemek ve baskı altında kalmak başarının temeli. Otobiyografi okuyormuş hissi vermeden, roman naifliğinde olan Cebi Delik'i kesinlikle tavsiye ediyorum.
Cebi Delik
Cebi DelikPaul Auster · Can Yayınları · 2019401 okunma
283 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 saatte okudu
Yoldan geçiyordu, durdu.. Bir bahçe vardı. . Donuk adımlarla, adım-adım bahçenin duvarına yö­ neldi.. Donuk gözlerle çiçeklere baktı, baktı. . Çiçekler sıcaktı. . Donmuş bir sesle bahçıvana sustu: - Bu çiçekler kesilecek mi? Bu çiçekler gidecek mi? Bahçıvan dizlerine bahçeyi çöktü. . Yüzüne çiçekleri döndü. . Bir ışık yanmayordu, yandı, söndü. . Elleri gözlerine baktı, gözleri elleri­ ne aktı. . Gözleri ellerini gördü. . Elleri kördü.. Sönen ışık yandı. . Ya­ nan ışık söndü.. Dün yağmur yağa­ caktı, gün döndü, yarın yağdı, bugün dindi. . Ağlayacaktı. . Kim anlayacaktı.
Yalnızlık Paylaşılmaz
Yalnızlık PaylaşılmazÖzdemir Asaf · Adam Yayınları · 200013,7bin okunma
80 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Euripides Troyalı Kadınlar ve Hekabe başta olmak üze­ re eserlerinde kahramanlarım hitabette yarıştırır. Hitabet Homeros döneminden beri antik Yunan hayatının karak­ teristik bir ifade şekliydi. Ozan hitabet yarışmalarıyla kur­ guyu zenginleştirmiş, böylece duruşmalara ve siyasi nutuk­ lara alışkın olan seyircilerin esere ilgisini yoğunlaştırmıştır. Troyalı Kadınlar'da iki kahraman, Hekabe ile Helene karar verme yetkisine sahip bir hakemin, Menelaos'un önünde tartışırlar. Birbirlerinden nefret de etseler, hasımlarına ağır hakaretlerde de bulunsalar mantığa dayalı argümanlarla seyircileri ikna etmeye çalışırlar. Ancak gerçek hayattaki duruşmalardan farklı olarak tragedyalardaki hitabet yarış­ malarında galip gelmek kahramanların kaderini doğrudan etkilemez.
Troyalı Kadınlar
Troyalı KadınlarEuripides · İş Bankası Kültür Yayınları · 2022369 okunma
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
İphigenia Tauris'te tragedyası, Euripides'in ve antik ti­yatronun teknik açıdan en başarılı eserlerinden biri olarak bilinir. İyi tasarlanmış canlı bir kurguyla lanetli Atreus so­ yunun tarihini en ince ayrıntılarına dek özetler. Aristoteles, tragedya sanatı hakkında yazdığı Poetika 'da ona sıklıkla de­ ğinir ve İphigenia ile kardeşi Drestes'in birbirlerini tanıma sahnesini en başarılı tanınma örneği olarak gösterir. HeIlen donanmasının Troya seferine çıkabilmesi için başkomutan Agamemnon'un kızı İphigenia'nın Artemis'e kurban edilmesi gerekmektedir. Ancak tanrıça gizlice genç kızın yerine bir ceylan gönderir ve onu Tauris'teki (Kırım) tapınağına rabibe yapar. Görevi kurban edilmek üzere ta­ pınağa getirilen tutsakları kurban törenine hazırlamaktır. Kardeşi Orestes babasını öldüren annesi Klytaimnestra'yı öldürür. Bu cinayetten arınması için Apolion onu Tauris'ten tanrıçanın heyketini Atina'ya getirmekle görevlendirir. Tra­ gedya Orestes'in abiasından habersiz Tauris'e ayak basma­ sıyla başlar ve hızlı bir kurguyla gelişir. Eserde Hellenlerin sağduyulu dini inanışlarıyla barbar­ ların saf batıl inançları karşı karşıya gelir. Ozan kahraman­ Iarına mesafeli yaklaşarak taraf tutmazken, geleneksel mit­ lerden mantıksız bulduklarını eleştirmekten de geri kalmaz.
İphigenia Tauris’te
İphigenia Tauris’teEuripides · İş Bankası Kültür Yayınları · 2017298 okunma
1.147 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.