Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
198 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
BİR LOKMA, BİR HIRKADAN ÇOK DAHA FAZLASI
Sene 1902. Jack London Londra’nın doğu yakasının sefalet içinde yaşayan insanlarını gözlemlemek ve dünyanın geri kalanına aktarmak için yola çıkar. Her dört kişiden birinin devletin hayır kurumlarında aç biilaç öldüğü, her 1000 kişiden 939’unun sefalet içinde hayata veda ettiği, 8 milyon kişinin açlık sınırında çırpındığı o “büyük imparatorlukta”
Uçurum İnsanları
Uçurum İnsanlarıJack London · İletişim Yayınları · 20213,569 okunma
639 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Hoş geldin İnce Memed, hoş geldin Yaşar Abi...
Otuz iki senenin hayaliydi, her aya bir kitap dedim dört ayda bitti. Bitti mi dedim? Hay dilimi esek arısı soksun! Biter mi hiç İnce Memed?Çukurova’nın tekmil çiçekleri, böcekleri çokuşmuşken Memed Memed diye. Kevenler yastık olmuşken bu el kadar yiğide kapağını kapatmakla biter mi hiç? Biter mi mecbur adamın hikâyesi? Ya ağalar , Biter mi hiç
İnce Memed 4
İnce Memed 4Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202115,9bin okunma
Reklam
:D
“Daha yemek bile yemedim.” Ermelina kahkahalarla gülmeye başladı: “Harika! Senin gibi bir adam... Laide için ha?.. Aşk uğruna aç biilaç bir adam!.. Çok şekersin. Küçük bir çocuktan farkın yok.”
224 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 saatte okudu
Spoiler. Karıncayı tanırsınız: Minimini bir hayvandır; Gayet tutumludur, yalnız Pek bencildir; bu bir kusur, Bencil olan zalim olur. Bir gün ağustosböceği… Tevfik Fikret, Ağustosböceği ile Karınca Lise edebiyat kitabını açın. Sayfaları karıştırmaya başlayın. Önce halk edebiyatı, divan edebiyatını göreceksiniz. Ardından Tanzimat, Servet-i
Karıncayı Tanırsınız
Karıncayı TanırsınızCevdet Kudret · Kapı Yayınları · 202161 okunma
556 syf.
9/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Tükettin beni Emile Zola... Hani boğazınız düğümlenir ama ağlamamak için tutarsınız kendinizi, ağzınıza acı bir tat yayılır ve şakaklarınızdan bir ağrı başınıza girer, hani bazen de farketmeden dişlerinizi sıkarsınız, kasılmaktan çene kemiğiniz ağrır, hani bazen de kalbinizin, bir el tarafından sımsıkı sıkıldığını hissedersiniz ve derin derin
Germinal
GerminalEmile Zola · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201910,9bin okunma
Lailaç geşt eyledim devr-i âlemi bir Seda içün Beyhude geçmiş idrakım bir Veda içün Osman Çaresiz gezdim alemi bir yar için Bütün arayışım bir ayrılık içinmiş
Reklam
Türkiye büyük bir savaşa girip yenilseydi, düşmanlar ülkeyi işgal etseydi nasıl bir yaşamımız olurdu, yabancı bir gücün baskısı altında nasıl bir cehennem yaşardık, neler yaparlardı bize? Gazetecileri gözaltına aldırıp polislere dövdüre dövdüre öldürtürler, sonra da o polisleri yargıya vermekte ayak mı sürterlerdi? Manisa’da on altı yaşındaki
Sayfa 60 - E-kitapKitabı okudu
Tevekkülle ilgili etkileyici bir hikâyeyi Sadi Şirazi anlatıyor: Bir derviş kırlarda gezerken ayağı olmayan bir tilki görmüş. “Bu sakat hayvan ormanda nasıl yaşar?” diye merak edip tilkiyi takip etmeye başlamış. Biraz sonra güçlü kuvvetli bir aslan gelmiş, avladığı bir hayvanı dişleriyle parçalayıp güzelce yemiş. Yemeğin artığını bırakmış ve sakat tilki de arta kalanlarla karnını doyurmuş. Derviş bu olaydan çok etkilenmiş ve şöyle düşünmüş; “Rabbim ne kadar büyük! Bu sakat tilkinin yemeğini ayağına kadar yolluyor, benim de rızkımı gönderir elbet. Öyleyse ben de çalışmayayım, Allah’a sığınıp rızkımı bekleyeyim…” Aradan günler geçmiş, derviş aç biilaç bekliyormuş. Bir arkadaşı, dervişi kuytu bir köşede, gözlerinin feri gitmiş, yüzünün rengi solmuş hâlde görünce ne olduğunu sormuş. Derviş, şahit olduğu sakat tilki hadisesini anlatmış. Arkadaşı: “Ah be dostum, sen neden böyle yanlış bir düşünceye kapılıp çalışmadın? Niçin kendini ayağı olmayan bir tilkiye benzettin de böyle tembel tembel yatmayı seçtin? Ayağa kalk ve var gücünle çalış. Sakat tilkiye değil güçlü aslana benze!” |Diyanet Takvim
Devrimin içinde kadınlar:
Erkekler zalim öfkeleriyle pencerelerden bakarken korkunçtu, ne silah buldularsa yüklenmiş, sokaktaki insan seline karışmışlardı, ama kadınların hali en cesur insanın bile kanını dondurmaya yeterdi. Kıt kanaat geçindikleri evlerindeki bütün işleri, çocuklarını, yaşlılarını ve aç biilaç yerlerde sürünen hastalarını bir kenara bırakıp dalgalanan saçlarıyla kendilerini sokağa atmış, vahşi çığlıklar ve tavırlar eşliğinde hem birbirlerini hem de kendilerini kışkırtıyorlardı.
Sayfa 275 - CanKitabı okudu
436 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.