Nedendir mazinin cazibesi? İçinde yaşarken bizi boğan türlü sıkıntının artık geri gelmeyeceğine duyduğumuz güven mi? O güvenle geçmişin sadece güzelliklerini eleyebildiğimiz sema kuşağının parıltısı mı? Durulaşmış bakışın ışığında artık bir daha olmayacak olana atfettiğimiz kıymet mi? Kapanmaz sandığımız yaraların artık acıtmadığını, şenlenip çiçek açtığını görmek mi? Büyük badireleri atlatmış olmanın verdiği özsevgi mi? “Bir daha olsa tırmanamam” dediğimiz büyük dağları nasılda çıkıp indiğimizi görebilecek kadar yüksek, kozmik bir noktadan bakmanın verdiği olgunlaşma duygusu mu? Yoksa gerçekten güzelliklerin çoğunun geçmişte durduğu doğru mu? Mazi bizi neden Tanpınar'ın ifadesiyle “bir kuyu gibi kendine çekiyor?”
Nazan Bekiroğlu