"Aşk her şeyin temeli, o ilkel duygudur. Onun karşısında biz sadece çocuk oluyoruz değil mi?"
Maxime Chattam
Merhabalar. .. Kitabı çok büyük heyecanla ve beklentiyle almama ve okumak istememe rağmen beklentimi pek karşılamadığını söyleyerek başlayabilirim. Kitabın konusu; Alplerdeki küçük bir aile işletmesi olan Val Quarios kayak merkezi,
Öldürmeye Değer Kişiler - Peter Swanson
Ted Severson, Heathrow havalimanında bekleme salonunun barında beklerken Lily Kintner ile tanışır. Ted’in martini içtiğini gören Lily de martini söyleyip aralarında samimiyet kurarlar. İkisi de beraber “yalın gerçekler” adlı bir oyun oynamaya başlarlar ve Ted ona karısı Miranda’nın onu bir hafta önce aldattığını anlatır. Hatta elinde olsa onu öldüreceğini bile ima eder. Lily de soğukkanlılıkla cinayetin aslında o kadar kötü bir şey olmadığını insan hayatının çok kutsallaştırıldığını düşündüğünü ifade eder;
“Doğrusu, bence cinayet insanların düşündüğü kadar kötü bir şey değildir. Birkaç tane çürük elma Tanrı'nın belirlediği zamandan önce yok olsa ne fark eder? Mesela senin karın, öldürülmeyi hak ediyor gibi.” syf 31
Böylece kitap başlar, aynı zamanda Lily’nin de geçmişini öğreniriz.
Bence gerilim, polisiye için çok güzel kaliteli bir romandı. Kitap ilerledikçe daha çok açıldı. Özellikle son sayfaları hemen okudum. Peter Swanson dan okuduğum ilk kitap ve tavsiyemdir. Okurken sıkılmadım, sıkılacağınızı düşünmüyorum :) Bence bu tarz romanları seviyorsanız ve kurgu da hoşunuza gittiyse gayet keyif alarak okursunuz. Aslında kitaba 5/5 vermeyi düşünmüyordum
(4 yada 4,5 düşünüyordum) ama son mektuptaki dipnot bence çok iyiydi “Cesetleri iyi saklayın” ahahah nedense çok hoşuma gitti :D
Bir de çok fazla şaşırdığım bir ters köşe hatırlamıyorum, onun dışında harikaydı.
Atalarımız derler ki, büyük lokma ye ama büyük söz konuşma. Durumumu sadece bu şekilde özetleyebilirim.
Ya da tükürdüğümü yaladım da diyebilirim sanırım. Bilmiyorum ikisi arasında gidip geliyorum ve ikisi de bana göre doğru.
#206740048 bu inceleme de "gelmiş geçmiş en iyi karakteri okudum" diye belirttiğim
Harry Potter-3 Azkaban Tutsağı. İlk kitabını eylül ayında, ikinci kitabını ekim ayında okuduğum serinin bu kitabını okumak için çok geç kaldığımı fark ettim çünkü fantastik edebiyat serilerinin her kitabını bir öncekine göre daha çok beğendiğim gibi Azkaban Tutsağı da Harry Potter serisinin şimdiye kadar en sevdiğim kitabı oldu. 1999 yılında
Bizimle Başladı Bizimle Bitti kitabı Colleen Hoover'ın okuduğum ilk kitabıydı ve kesinlikle son olmayacak. Yazım dilini kitabın akışını çok beğendim. Yazarı çok fazla tanımıyorum ama oğlu yüzünden yazarı linçleyenler var. Açıkçası özel hayatı beni ilgilendirmez ve olayın görünmeyen kısmı vb vardır bu yüzden bu tarafa girmek istemiyorum.
Kitabın konusu şu ana karakterimiz Lily Bloom, babasının cenazesinin akşamında bir evin terasında Ryle diye bir beyin cerrahı ile tanışıyor sonrasında olaylar gelişiyor bir çiçekçi dükkanı açıyor ve tesadüfen ryle'ın ablası ile çalışıyor o vesile ile ryle ile tekrar karşılaşmış oluyorlar ve birbirlerine aşık oluyorlar ilişkileri çok mutlu ve gayet düzgün ilerlerken ryle'ın psikolojik sıkıntıları olduğu ortaya çıkıyor zaten geçmişinde babasının annesine uyguladığı şiddeti görerek büyümüş olan lily'i bu durum etkiliyor tabii ki ve lily'nin geçmişte küçükken tanıştığı ve evine alıp baktığı evsiz arkadaşı atlas var bir de... Kitap böyle ilerliyor
"Hiçbir şey sadece tek bir şey değildi." (Deniz Feneri'nden)
----------
Virginia Woolf, "Aşağı yukarı Aralık 1910'da insan doğası değişti," der, çünkü Büyük Britanya'nın süper güç olduğu ama öte yandan katı ahlak anlayışıyla anılan Victoria Dönemi sonlanmış ve modern çağ başlamıştır. Bu yeni çağa yeni roman