Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.31
Kitabı çok beğendim. Akıcı bir şekilde okunuyor. Filistin tarihini anlatan bu kitabı herkese okuması için tavsiye ediyorum. Kurgu bir roman değil. Gerçekleri anlatan bir roman.
Tarihle harmanlanmış bir hikâye.Erkek karakterinde olsaydım büyük ihtimalle Beşir ben olurdum.Şu dikkatimi çekti; Beşir ve Dalia iki farklı ülkeden dinden daha doğrusu biri sömüren biri de sömürülen farklı iki ülkenin insanları olmalarına rağmen aralarındaki iletişim, saygı...Beni derinden etkiledi.Kitabı yarım bırakıp 200 gün sonra tamamladım,ayrı bir yeri var benim için her anlamda.Herkese iyi okumalar.
400 syf.
8/10 puan verdi
Görünürde Filistin ve İsrail arasında olan, gerçekte neredeyse bütün dünyayı kapsayan savaşı, olayların en başından başlayarak iki taraftan kişilerin verdiği röportajlar ve sayısız kaynaklarla harmanlayıp tarihi bir romana dönüştürmüş yazar. Öznel bir yorum yapmamış olması, olaylar hakkında kafası karışık olan kişilerin net bilgi sahibi olmaları için iyi bir yöntem olmuş.
Kitap, Filistin'li Beşir'in evlerinden ayrılmak zorunda bırakılıp, İsrail'li Dalia'nın ailesiyle o eve yerleşmesini ve ikilinin büyüdükten sonra karşılaşıp yaşadığı dostluğu anlatıyor. Beşir'in vatanına, Dalia'nın ise ırkına oldukça bağlı olması, birbirlerine hak vermelerini epey zorlaştırıyor.
Kitabın tarihi bilgi veren kısımlarını yazar fazla akademik yazmış. Fazla tarih okuyamayan kişiler için zorlayıcı olabilir ancak hikaye kısımları öyle heyecan vericiydi ki tarihi kısmın zorluğuna katlanılabilir.
Kitap, İsrail'in masum insanları, nasıl türlü oyunlarla suçlu gibi gösterdiğini de aşikar etmiş. Kısacası hem gerçekleri öğrenmek, hem de insanı duygularımızı kaybetmemek adına, okuyalım, okutturalım.
Sandy Tolan'ın "Limon Ağacı" kitabı, Filistinli Arap bir aile ile Bulgar göçmeni Yahudi bir aile arasında, Orta Doğu'da geçen dokunaklı bir öyküyü anlatır. Eserde sadece aileler üzerinden bir öyküyü değil, aynı zamanda bölgesel politikaların ve çatışmaların insan hayatları üzerindeki etkilerini de inceler. Kitap, zengin bir kültürel, tarihsel arka planla birlikte, güçlü bir sosyal ve politik eleştiri sunar. Sadece Filistin-İsrail çatışmasını değil, aynı zamanda bireysel yaşamların ve ilişkilerin karmaşıklığını da derinlemesine ele alır. Kitap politika, aile bağları, toplumsal değişim ve insan dayanıklılığı gibi temalara dokunarak okuyuculara düşündürücü bir deneyim sunar. Eser, yer yer tarihsel karakterlerin yoğunluğu ile sıkışmalar yaşatsa da, ana karakterler ile okuyucuların duygusal bağ kurmasına olanak tanıyan dokunaklı portreler içerir. Bu kitap, sadece bölgesel bir hikayeyi değil, aynı zamanda evrensel temaları da içeren bir edebi eser olarak öne çıkar.
Bu kitapta beni kendine çeken bir şeyler vardı. Uzun zamandır da okumak istediğim ama bir türlü okuma fırsatı bulamadığım bir kitaptı. Hazır ara tatildeyken günlere bölerek okuduğum ve istifade ettiğim bir kitap oldu.
İçeriğine gelecek olursak; öncelikle roman gibi gözükse de bir tarih kitabı niteliğinde.
Sırf ırklarından olayı Avrupa'da Nazi soykırımına uğramış, yaşamları ellerinden alınıp aileleri katledilmiş yahudilerin, hor görülmeyecekleri, aşağılanmayacakları yurt arayışları ile kendi hallerinde yaşayan bir milletin yahudilerin gelmesiyle vatanlarında mülteci konumuna düşmeleri, evleri, ailelerinin ellerinden alınmasının iki karakter üzerinden anlatıldığı bir eser. Her ikisinin de kendi milletleri için kabul ettikleri doğruları var. İsrailli Dalia ile Filistinli Beşir'in hikayesi.
Bu arada kitap oldukça objektif yazılmış, yazarın derin araştırmaları sonucu oluşmuş bir kitap.
Ama göz ardı edilemeyecek bir durum var ki o da yahudilerin soykırımdan kaçıp geldikleri yerde soykırım uygulayan bir millet olmaları..
Özellikle şu günlerde okunmasında fayda olacağını düşünüyorum.
Amerikan Yahudisi olan yazar, yedi yıl İsrail'de kalmış ve fikirlerini değiştirmiş. Gerçek kişiler olmasa da gerçekliklere dayalı aklındaki etkileyici hikâyeyi romanlaştırmış. Meseleye insani açıdan, empatik yaklaşmaya teşvik eden bir anlayış çerçevesinde, Filistinlilerin 7 Ekim'den önce de nasıl bir sistematik zulüm altında yaşadıklarını ve en temel insan haklarından nasıl yoksun bırakıldıklarını hakkaniyetli bir şekilde ortaya koyuyor. Son yaşananlardan sonra bile kendini Müslümanım diye tanımlayan bazılarının "ama" ile başlayan cümlelerinin duyulduğu bir ortamda yazar tebriklerin en büyüğünü hak ediyor.
Edebi yönü zayıf olsa da etkileyici ve duygu yüklü hikâyesiyle okuyucuyu ilk sayfadan kendine çekmeyi başarıyor. Limon Ağacı'nda tarihi olaylar odaklı gerçek bir hikâye varken Badem Ağacı'nda hikâye odaklı bir kurgu var
Okumak iptiladır, müptelalara selam olsun!
Beni çok etkileyen bir kitap oldu. Tam da günümüzde Filistin-İsrail olayı varken, İsraillilerin yaptığı insanları katletme acımasızlığını seyirci kalırken görüyorumki geçmişte de hep aynı davranmışlar. Kitap ilk İsrail devletinin nasıl ayrıldığını, Yahudileri nasıl her yerden topladıklarını, Arap halkını topraklarından nasıl sürgün ettiklerini anlatıyor. Bunu anlatırken daha doğmadan evinden olan Arap genci Beşir ile daha doğmadan ge tabii tutularak Filistine gelen ve Arap evlerine yerleştirilen bir ailenin kızı Dalia’nın karşılaşması ve dostlukları üzerine yazılmış. Keşke çözüm bulunabilseydi bu sorun hala devam etmeseydi. Çok etkilendiğim bir kitap oldu. Tavsiye ederim.