Ve bu şehrin şunları meşhurdur: İzmir narı, bademi ve sabunu cihanı tutmuştur. Balı, beyaz ekmeği de meşhurdur. Ve bu şehrin hayat kaynağı suyunu hayırsever Baltacı Mahmud Ağa, altı saatlik yerden, sarp kayalardan, çokça mal sarf edip şehre getirtmiştir; amma yeraltından gelmediği için sıcaktır. Amma hazmı kolay saf bir sudur. Ve bu şehrin cümle caddeleri boydan boya beyaz taş kaldırım döşelidir ve tertemizdir. Ve sahil şehri olduğu için limon, turunç, nar, zeytin, incir, servi, çınar ve gülnar ağacı çoktur. Ve ancak bir hurma ağacı vardır ki başı göğe değmiş düz bir ağaçtır. Amma aşlamasını bilmediklerinden hurması olmaz.
“Herzl, Avrupa'nın Yahudileri istemediğine inanıyordu ve Yahudi devletini şu sözlerle savunuyordu:” Karga burunlarımızla, siyah veya kırmızı sakallarımız ve eğri bacaklarımızla yaşayabileceğimiz ve bunun için nefret edilmeyeceğimiz... sükunetle ölebileceğimiz bir vatan... tüm dünyayla barış içinde yaşayabileceğimiz bir yer... Böylece alay etmek için söylenen ‘Yahudi' kelimesi onurlu bir isme dönüşebilir, tıpkı Alman, İngiliz, Fransız gibi, kısaca tüm medeni insanlar gibi..."
“Siyonizm, 1880'lerin başında Bulgaristan'da, bir ulus olarak Osmanlı boyunduruğundan kendilerini kurtardıklarında ortaya çıkmış, Avrupalı Yahudileri Kutsal Topraklar'a göndermeyi planlayan politik bir hareketti..."