Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.8
Sevgili Çiçeğim :)
Büyük lokma ye, büyük konuşma diye boşa dememişler :)
Kitaba geçmeden önce ufak bir şeyden bahsetmek istiyorum. Kitap Wattpad uygulamasından basılan bir eser. Ben açıkçası her zaman Wattpad uygulamasındaki hikayelerin basıma geçirilmemesini ve sadece dijital ortamda okunmanın devam etmesini savunan birisiyim. Bu düşüncem başkalarına ters gelebilir ama şahsi düşüncem bu yönde.
Böyle düşünüp bu kitabı okumamın sebebi kuzenimin önerisi olmasıydı. Onun önceden okuyup beğenmiş olmasıyla kitabı okumam için bana verdi :) Kitaba kötü diyemem ama arada yaşanan boşluklar ve klişe durumlar kendisinin bir wattpad eseri olduğunu belli ediyor maalesef. Yine de bazı wattpad kitaplarına göre çok daha iyi bence içerik olarak. Bu arada kitabı okumadan önce ne yazar hakkında ne de kitap hakkında hiçbir fikrim yoktu :)
Kitaptan bahsedecek olursam iki mektup arkadaşlığına başlayan Ecrin ve Meriç'in mektupları giderek daha alaycı, daha özel mektuplara dönüşürken birbirlerine karşı olan fikirleri gibi hislerinin de değişimini anlatmaktadır. Gençlik türünde romantik bir hikaye aslında.
Gelelim en önemli kısma bu kitabı önerir miyim ya da başka wattpad kitabı okur muyum? Sürekli sadece wattpad okunmasını doğru bulmuyorum. Ama rs durumlarında ya da yoğun geçen zaman dilimlerinde bunun gibi eserler okunarak o hallerden kurtulabilirsiniz. O yüzden ilerleyen zamanlarda yine okuyabilirim belli olmaz. Bu kitabı da açıkçası okumanızı öneririm yani. Genel anlamda beğendim açıkçası. Mektuplarla ilerlenmesi ve naif ,düzgün bir dille ilerlemesi kitabı akıcı yapıyor. Daha fazla uzatmadan kitabı okumak isteyenlere iyi okumalar :)
(İnceleme ve Özet) Asla böyle bir son beklemiyordum, dediğim bir kitap, asla... Kitap Ozan'ın Hicran'ı terk etmesi ile başlıyor. Bir noktada bu kadar aşk acısını anlatması insanı boğuyor dedim ama ilerledikçe değişti düşüncem. Çünkü... Çünkü bu başka bir sondu. Hicran ve Ozan... İki insan, iki hayat, iki aşk, iki acı, iki gözyaşı ve iki
288 syf.
·
Puan vermedi
Herkese merhaba
Bir kadının kendinden vazgeçecek kadar birini sevmesini şu anki bilgim, tecrübem dahilinde anlayamıyorum. Güçlü kadınlara karşı ayrı bir ilgim ve zaafım var. Bu kitapta Hicran 'ın iş hayatında bu kadar başarılı olmasına rağmen senelerce aşk acısı çekme durumunu gereksiz bir takıntı olarak buldum. Kitapta ara ara şiirsel ifadeler vardı, şiiri sevmeme rağmen bu fazla acıya maruz kalma durumu benim o satırları direkt geçmeme sebep oldu. Kitabı lise çağımda okusaydım belki o zaman sevebilirdim. Neredeyse 180 sayfasında tekrara düşen ifadeler vardı, bu kitabı okurken sıkılmama sebep oldu. Bu kitabın kendisinden ziyade bu kitabı okurken bende yeri ayrı olan ve kitabı okumama vesile olan arkadaşımı andım.
'' Bir daha kimseye 'limon çiçeğim' deme , olur mu?''
Sıkıntı yarattı
Limon çiçeği kitabın ismi bana çok sempatik gelmişti. Yazarla tanışmak istedim ama okurken bunaldım başarılı kendi ayaklarının üzerinde duran bir kadının aşk acısı ile hayattan kopuşu. Aşk acısı çekerken insan okusa intihar eder:) Ben güçlü kadınları seviyorum, insanlar ne acılar yaşıyorlar bu kadar kendilerini dağıtmıyorlar. Sevmek çok güzel bir duygu ama ayrılıkta hayata dair.. yaşadığı şehirden ayrılıp başka bir memlekete , herşeyden ve herkesten vazgeçip Limon yetiştirmek için göç eder... Çünkü unutamadığı sevdiği , Ozan kendisine "Limon Çiçeğim" diye hitap ederdi. Hicran kendini topla bu kadar da olmaz dedirtti. Okurken çok sıkıldım şiirsel kısımları bana hitap etmedi. Romantik biri değilim o yüzden olsa gerek:) Belki de yaşla da alakalı bir durum muhtemelen lise yıllarımda okusaydım severdim. Yazarla tanışıp yollarımız ayrıldı. Kendilerini bir daha evimde ağırlamak istemiyorum. Dili yalındı ama konusu ağırdı. Bir gün bana birisi “Limon çiçeğim” diye hitap ederse; aklıma aşkı hakketmeyen Ozan gelecek. Kitabın ismi çok sempatik ama kendisi antipatik.
Merhabalarr #okudumbitti #limoncicegi #betülşükür @betullsukurr
___________________________________
Hicran 25 yaşında , işinde başarılı ,merak ve ilgi odağı olan, boynunda kalem , elinde kağıt kendi halinde bir yazar... Annesini bir trafik kazasında kaybetmiş . Babası da hiç yanlarında olmadığı gibi bir başkasıyla evlenmeye karar verince , Hicran üniversiteyi bitirir bitirmez beraber büyüdüğü arkadaşı (Avukat) Yağmur'un yanına taşınıp İstanbulda yaşamaya başlar...Hicran çok çabuk üzülen, en ufacık olaylarda bile dibe batan ve acıları dorukta yaşayan bir kişiliğe sahip... Çalıştığı dergide yazdıklarıyla beğenilen Hicran bir proje için fotoğraf çekimi yapmaya gelen yakışıklı genç ile tanıştığı anda bu yaşına kadar hiç kapısını çalmamış , kendisine tamamen yabancı olduğu AŞK ile tanışır. Unutamayacağı bir aşk yaşayan Hicran belirli bir zaman sonra kendisini terkeden Ozan'ı hiç ama hiç unutmayıp, ayrılığı kabullenmeyip kendini Ozan'a duyurmak; yaşadığı hüznü , acıyı, anıları tek tek durmadan yazıp dergide yayınlayıp büyük bir başarıya ulaşır... Günler geçer, aylar gecer , yıllar geçer ama acısı hiç hafiflemeyen Hicran rüyasının etkisiyle yaşadığı şehirden ayrılıp başka bir memlekete , herşeyden ve herkesten vazgeçip Limon yetiştirmek için göç eder... Çünkü unutmadığı sevdiği , Ozan kendisine "Limon Çiçeğim" diye hitap ederdi...
-----------------------------------------
Limon bahçesini , Hicran'ın neler yaşadığını ve kaderin Ozan ile Hicran'ı yıllar sonra tekrar nasıl bir tesadüfle bir araya getirdiğini ve akıbetlerinin ne olduğunu okuyunca öğreneceksiniz...
.
.Kitapla ve Sevgiyle Kalın