Her gece ofisine gidip şiirlerini daktilo ederdi. Geceleri yazardı ama doğum günümden önceki gece şiir yazmaz, bütün akşamı benim için doğum günü kartı boyayarak geçirirdi. Çok güzel, komik doğum günü kartları yapardı ve onları boyardı. Ertesi sabah gözlerimi açtığımda yatağın üstünde, onları ıslak halde yanımda bulurdum. Bazı sabahlar, eğer kendimi çok iyi hissetmiyorsam portakal suyu hazırlardı. Bahçeye çıkıp portakalları toplar, sonra gelip onları benim için sıkardı.
Charles Bukowski 'nin karısı Linda Lee
Bir zamanlar bazı şeylerin tadı tuzu vardı.Şimdi arkadaş diyorsun üzülüyorsun.Dost diyorsun üzülüyorsun.Kısaca ne dersen de güvenemiyorsun.Bende hepsini değiştirdim.En yakın arkadaşım Danıelle stel,Khaled Hossein en yakın komşum Lında Howard,İskender Pala en yakın dostlarım Demet altınyeleklioğlu,Beyazıt Akman kitapları.Şimdi arkadaşımda dostumda çok.Bazılarını yazdım hepsi buraya sığmaz diye yazmadım.Onlar bana hiç kırılmaz.
( Adam koltukta yatmaktadır. Elinde ısırılmış elma vardır, elinden kaymış düşmüştür. Etraf dağınık, kağıtlar etrafa saçılmıştır. Kapı çalar, adam dayanamaz kapıyı açmaya gider. )
ADAM – Ben sana kaç sefer diyeceğim Azray?. ( Şaşkın ) Siz kimsiniz?.
KADIN – Özür dilerim, apartman ışığına basacaktım ama sizin zile basmış oldum.
ADAM – Önemli
Gözyaşı doğdu geceye, doğup durmaktan, ölmeyi beceremedi. Tuhaf, öldükçe yeniden doğuyor aynı yerden, acaba bu spermi, kim akıtıyor gözlere?. Gözler çocuk sahibi, çocuklar yetim. Linda, ağlama yeter...