Sizi bilmem ama ben ömrümün son on beş yılındaki kadar çok "hocaefendi"yi, mübareği, kanaat önderini, akil adamı hayatımın hiçbir döneminde görmedim. Süslü kaftanları, garip serpuşlarıyla ne kadar da ulaşılmaz, ne kadar da doğaüstü, nasıl da kırmızı halılara layıklar. Politikacıların kükremelerini, herhangi bir devletlinin asık yüzüyle lütfen bize bir iki kelam etmesini saymıyorum bile. Bilim adamı/kadını, sanatçı, aydın, yazar, çizer, şair... Bunların hepsi hayatımızdan neredeyse büsbütün çekildi. Türkiye, artık uluorta racon kesen, had bildiren, hizaya sokan, bizim anlayamadığımızı anlayan ve bizim erişemediğimiz dağ doruklarında oturan kerameti kendinden menkul tiplerin ülkesi. Tartışma yok, çünkü tek bir koro var. Düşünce yok, ya alkış ya linç var. Polemik yok, çünkü gerçekte tek bir gazete çıkıyor. Seçme özgürlüğümüz, intisap etmemiz beklenen tarikat ve cemaatlerle, taraftar olacağımız futbol takımlarıyla sınırlı.