"Kimsin sen?"
"Ben - ben de pek bilmiyorum efendim, yani şu anda - aslına bakarsanız bu sabah uyandığımda kim olduğumu biliyordum, ancak sanırım uyandığımdan beri birkaç kez değişikliğe uğradım."
Tüm hayvanların en zekisi, iyiliğin ne demek olduğunu bilen insanoğluna bir baskı yöntemi uygulayarak onu otomatik işleyen bir makine haline getirenlere kılıç kadar keskin olan kalemimle saldırmaktan başka hiçbir şey yapamıyorum...
Sinek cesetlerinin kirlettiği afişlerden, oynanan rezilliğin sıradan bir kovboy filmi olduğunu anladım. Gene kahraman şerif sırtını Koca Tanrı'nın melekleriyle yasalara dayayacak, altıpatlarını Kızılderililere boşaltacak... Bugünlerde Devlet Film Şirketi iyice sapıttı. Bizi yatırdığı kış uykusundan uyandırmamak için bu tür zıtvalıkları çevirip duruyor.
"Aleykesselâm ey ameli azmış, fiili dönmüş, kadir Allah ak alnına belâ yazmış! Ayaklıların buraya geldiği yok, ağızlıların bu suyumdan içtiği yok, sana noldu, amelin mi azdı, fiilin mi döndü, ecelin mi geldi, burada neylersin?"
...
Ak sakallı ihtiyarlar gider ise benim gider.
Senin de içinde ak sakallı baban var ise yiğit söyle bana,
Savaşmadan vuruşmadan kurtarayım dön geri.
Benim için geldin ise oğlancığımı öldürmüşüm,
Yiğit sana günahı yok dön geri
Dede Korkut Kitabı Türk çocuklarının ruh ve kafa yapısını tek başına sağlam tutacak kudrette ve karakterde bir eserdir. Bu kitabı okuyan ve hazmeden bir Türkün kolay kolay yolunu şaşırmayacağı emniyetle söylenebilir. Her Türkün evinde bulunması lâzım gelen bir aziz ve yüce kitabın milli kültürün ruhlara sindirilmesinde açacağı çığır milletimizin geleceği için büyük bir teminat olacaktır.
Muharrem Ergin