Sevgili Patrick Rothfuss'un adını kapağında görüp okumaya niyetlendiğim ama uzun bir süre bir türlü sıra getirmediğim bir kitaptı Lock Lamora'nın Yalanları. Ancak kısa bir süre önce 1000K'da fantastik zevkine güvendiğim dostlarımın önerileri ve incelemeleri ile okumaya karar verdim.
Öncelikle etkilendiğimi itiraf etmem gerek.
Yazar, (her fantastik eserde olduğu gibi) kurguladığı dünyayı oldukça detaylı ve doğru betimlemelerle ve nesnelerle zenginleştirmiş. Özellikle atacamı, öcütozu, yüzen bahçeler, Venedik tarzı şehircilik vb gibi unsurlar dozunda ve güzel bir zenginlik katmış.
Büyü, diğer fantastik eserlerden sıkça aşina olduğumuz bir unsurdu. Az olması beni şaşırttı. Hatta Lock'un çocukluğundan bahsedilen bölümlerde (kitabın daha çok başlarında) içindeki büyücünün uyanmasını bekledim. Ama uyanmayınca, ve Lock'un hepimiz gibi bir insan olduğunu, zayıflıkları ve zekasıyla gerçek bir insan olması ile daha çok sempatimi kazandı :)
Gelelim konuya...Lock bir yetim ve hırsız. Ama oldukça yetenekli, yaratıcı ve zeki biri. Kitap ilk bölümünden itibaren büyük bir vurgunla başlıyor, işe zamanla karışan yeni karakterlerle sarpa sarıyor, ve enteresan bir şekilde kapanıyor...Ancak kitabın sonunda çok daha farklı bir Lock karşımızda...
Yazarın kurgusunu beğendim. "Ara" hikayeler ile sürekli geçmişe göndermeler var ve Lock ile arkadaşlarının bugüne nasıl geldiğini, bugünkü hikayeden kopmadan çok iyi anlayabiliyoruz.
Özetle, bu türü sevenlerin oldukça keyif alacağına inandığım, okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyoum.