Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Nihayet Lord Gürzon'un istediği olmuş ve cenup hudutlarımızın tesbiti işi üç kişilik bir Cemiyet-i Akvam heyetine tevdi edilmişti. Türk Hükûmeti adına Cevad Paşa'nın iştirak ettiği bu heyet, uzun çalışmalar, bizzat yerinde müşahedeler, İngizlizlerin Irak Fevkalâde Komiserinin haksız baskılarına isyanla dolu bir çalışma devresinden ve heyetin hazırladığı nihaî raporun son kısmında ''Türk Hükûmeti hukukî haklarından vazgeçmedikçe Musul ve havalisi hiçbir devlete verilemez.'' mütalâsına rağmen, Musul Sancağı petrolü ile birlikte Türk milletinin elinden çıkmış, Türk Devletinin hudutları dışına atılmıştı. Böylece, Musul'da yaşıyan Türkler de Anavatandan uzak kalmışlardı.
Sayfa 102 - Turan Neşriyat Yurdu, İstanbul, 1969Kitabı okudu
Yunan ordusunun mahvına rağmen Deterding hedefine ulaşmış, Anglo İranian durumunu düzeltmiş, Yunan Ordusunun beli kırılmış, Vasil Zaharof'un milyonlarca sterlini uçmuştu. Fakat İngilizlerin asıl kazancı Lozan'da olmuştu. Onların büyük bir inatla ellerinde tutmak istedikleri ve sahip olmak için her çareye baş vurdukları Irak Petrolleri,
Sayfa 101 - Turan Neşriyat Yurdu, İstanbul, 1969Kitabı okudu
Reklam
İngilizler şaşkındır; mütareke imzaladıkları Osmanlı Devleti hükümlere uymaktadır, teslim olmuştur ama Türk dövüşmektedir. İngiliz işgal yüksek komiseri Amiral DeRobeck Londra'da Lord Gurzon'a gönderdiği uzun ve ayrıntılı raporun sonunda "Mevcut askeri kuvvetimizle barış şartlarını Türklere dayatmamız artık imkansız. Mustafa Kemal'in başkaldırışı her geçen gün daha da güçleniyor. Mütarekeyi imzalayan Türklerle bugün karşımizdakiler arasında çok büyük farklar var ve bu fark sürekli büyümekte" vurgusu yapmaktadır.
İstiklal
İstiklal
Lozan'ın iç yüzü.
Necip Fazıl'ın Büyük Doğu dergisinin 6 Ekim 1950 tarihli 29. sayısında yer alan "Lozan'ın İç yüzü" başlıklı yazıda ifade edildiğine göre Lord Gürzon, "Türkiye Islāmi alakasını ve İslâmı temsil rolünü kendi eliyle çözer ve atarsa, bizimle hulūs birliği etmiş olur ve Hristiyan dünyasının hürmet ve minnetini kazanır; biz de
Sayfa 212 - Yazar YayınlarıKitabı okudu
Plan işlemiş
Türkler'e dinlerini ve din temsilciliğini feda ettirmek şartıyla, sun'î istiklal işinde gizli anlaşmanın müessiri, tek kelime ile Yahudiliktir. Buna memur-u müşahhas kimse de, şimdi Mısır Hahambaşısı bulunan Hayim Naum'dur. Bu Hayim Naum, bu korkunç teşebbüse evvelâ Amerika'da Türkler lehinde bir seri konferans vermek ve emperyalizma şeflerine, Türk'ün maddesini serbest bırakmaları, buna mukabil ruhunu, tâ içinden ve kendi öz adamlarına yıktırmaları fikrini telkin etmek suretiyle başlamıştır. Yani masonluk hasebiyle Kur'anın ahkâmını kaldırmak, milleti dinsiz yapmak. Hayim Naum müdhiş plânının zeminini Amerika'da hazırladıktan sonra İngiltere'ye geçmiş ve hâlis Yahudi olan Lord Gürzon ile temas ederek şu teklifte bulunmuştur: "Siz Türkiye'nin mülkî tamamiyetini kabul ediniz. Onlara ben İslâmiyet'i ve İslâmî temsilciliklerini, ayaklar altında çiğnetmeyi taahhüd ediyorum." Aynı Hayim Naum, Türk murahhaslar heyetine müşavir sıfatıyla sokulmanın da yolunu bulmuş, yani .......... ve .......'i kendine dost bulmuş. Onun için üçü birleşmiş ve artık arada santralın intizamla işlemesine hiçbir mani' kalmamıştır. Emirdağ-2 - 32
Hayim Naum müthiş planının zeminini Amerika'da hazırladıktan sonra İngiltere'ye geçmiş ve hâlis Yahudi olan Lord Gürzon ile temas ederek şu teklifte bulunmuştur: "Siz Türkiye'nin mülkî tamamiyetini kabul ediniz. Onlara ben İslâmiyet'i ve İslâmî temsilciliklerini ayaklar altında çiğnetmeyi taahhüd ediyorum." Emirdağ Lâhikası 2
Reklam
Lozan Muahedesi'nden sonra, İngiltere Avam Kamarasında "Türklerin istiklalini ne için tanıdınız?" diye yükselen itirazlara, Lord Gürzon'un verdiği cevap: "İşte asıl bundan sonraki Türkler bir daha eski satvet ve şevketlerine kavuşamayacaklardır. Zira biz onları maneviyat ve ruh cephelerinden öldürmüş bulunuyoruz." Emirdağ Lâhikası 2
Büyük Doğu'nun yirmi dokuzuncu sayısında "Lozan'ın İçyüzü" diye yazılan makaleden: İngiliz murahhas heyeti reisi Lord Gürzon, nihayet en manidar sözünü söyledi. Dedi ki: "Türkiye, İslâmî alâkasını ve İslâm'ı temsil rolünü kendi eliyle çözer ve atarsa bizimle hulus birliği etmiş olur ve Hristiyan dünyasının hürmet ve minnetini kazanır; biz de kendisine dilediğini veririz." Emirdağ Lâhikası 2
"TBMM'nin delegelerinin iki talebi vardı. Bunlardan birincisi; 'eşitlik' , ikincisi de 'ma­saya galip taraf olarak oturmak' idi. Ve daha toplantılar başlamadan ilk anlaşmazlık çıktı. Yapılan programa göre; açılış toplantısında önce İsviçre Cumhurbaşkanı konuşacak ve daha sonra İngiltere Dışişleri Bakanı lord Gürzon teşekkür konuşması yapacak ve top­lantı sona erecekti. ısmet Paşa, 'Bu toplantıda iki taraf var. İngiltere Dışişleri Bakanı konuşursa, benim de konuşmam gerekir. Aksi takdirde trene biner dönerim,' diyerek, TBMM'nin kararlılığını sergiledi. Ve uzun görüşmelerden sonra, bu isteğini kabul ettirdi. Toplantıda çok güzel bir konuşma yaparak, Türkiye'nin çektigi acı ve sıkıntıları anlattı ve barışa ne denli, gereksi­nimimiz olduğunu dile getirdi. İngiltere; yeni Türk devletinin, eskisinden farklı bir zihniyete sahip oldugunu anlamaya başlamıştı. 'Yenen taraf-yenilen taraf tartışması' ise, bütün kongre boyunca sürdü. İngiltere, Tür­kiye'nin i. Dünya Savaşı'nda yenildiğini ve bu kongrenin bu savaşın hesabını gördüğünü ileri sürerek, galip bir devletin tavrını sergilemek istiyordu. Buna karşılık İsmet Paşa, Kur­tuluş Savaşı'nın galibi olarak masaya oturdu­ğunu düşünüyor ve mağlup bir devletin ezik­liğini reddediyordu."
Ismet Pasa, Lozan’da kibirli Lord Gürzon'un bütün tekliflerini reddetmiş ve Lozan sekteye uğramış. Lord Gurzon her reddolu­nan teklifi geri aldıkça: - Ben bunu cebime koyuyorum. Yarın para bulmak için bize geleceksiniz. Para bende ve (Fransız baş delegesini göstererek) bun­da var. Her para istedikçe cebime koyduğum reddedilmiş teklifler­den birini size takdim edeceğim, diyordu. Bu söze dikkat ediniz, yeni Türkiye'nin kendi alınterinden baş­ka hiçbir kaynak bulamayarak, devletçi sistemle, kalkınmaya uğraş­masının başlıca sebebini anlamış olacaksınız.
Reklam
Lozan Konferansı dağılmıştır. Bu kesin bir dağılma mı, yoksa bir erteleme midir? O da belli değildir. Gerçi konferansın kesilebileceği ve Lord Gürzon'nun memleketine döneceği söylentileri ortaya çıktığı sırada, gazetecilerle şöyle bir konuşması geçmiştir: "- Bize hala müsavi (eşit) devlet muamelesi etmeye razı olmuyorlar. Bunun için mi dört sene kan döktük? - Lord Gürzon buradan gidecek deniliyor? - Lord Gürzon buradan giderse, ben de aynı gün Lozan'ı terk ederim Evet aynı gün! - Onlar burada teması muhafaza için bir memur bırakacaklarmış? - Ben de bir memur bırakırım! - Size bir proje verecekler. Bunun cevabını vermek lazım. Müspet veya menfi, cevap vermeniz için burada kalmanız lazım gelmez mi? - Gittiğim yerden cevabını veririm (güler) Ankara'dan bir cevap telgrafı çekerim. Evet, artık Ankara yolu görünmüştür.
Sayfa 245 - Remzi Kitabevi
Lord Gürzon, İsmet Paşa'nın Türk hakimiyetinden fazlaca bahsettiğine takılmak istedi. Paşa'nın cevabı şu oldu: "Türk hakimiyetinden çok bahsettiğimizden şikayet olunuyor. Biz burada istikbalini anlamış, kavramış ve adaletli bir sulha ulaşmak isteği ile bir milleti temsil ediyoruz. Biz bu konferansa eşitlik içinde muamele göreceğimiz teminatı ile geldik. Eğer hakimiyetimizden sık bahsetmeye lüzum gördü isek, hakimiyetimize zarar verecek tekliflerle, buna mecbur edildiğimizdendir. Müstakil hiçbir diğer devlet, hatta Yunanistan bile bu şekilde tekliflere maruz kalmamıştır. Türk milleti her şeyden evvel, diğer müstakil milletler gibi müstakil millet muamelesi görmek hakkına haizdir.
Sayfa 236 - Remzi Kitabevi
Lozan Konferansı, İsviçre Federasyonu Başkanı Hap, bir merasim konuşmasıyle açtı. Hap salona girmeden önce bütün delegeler yerlerini almışlardı. Konferansa Lord Gürzon başkanlık edecekti. İsmet Paşa salona Lord Gürzon ile beraber girdi. Hap, açış merasimi nutkunu "Yeryüzündeki iyi niyetli insanlara selam!" sözleri ile bitirdi. Açılış
Sayfa 225 - Remzi Kitabevi
86 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.