Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.8
Ebru Şahin
Ebru Şahin
@lotus1903
29 Mayıs 1997
426 okur puanı
Aralık 2017 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Spoiler mevcuttur!
Kitapta annesi vampir olma yolunda ilerleyen ve bu yolda ısırılan ama vampir olmayan kızımızın hayatı anlatılıyor.
Vampir olmaktan virüs diye bahsediliyor ve vampir olmak istemiyorsan bir süre kilitli bir evde tek başına, virüsü atlatana kadar kalman gerekiyor.
Ve vampirler, insanlarla aynı ülkede yaşayamıyor, toplanıyorlar ve kale gibi bir şehirde yaşamaya başlıyorlar. Bu arada içeride neler olduğunu merak eden insanlar virüs kaptım diye içlerine kolayca girebiliyorlar ama çıkış yok ;)
Hani bazı kitaplar bittikten sonra kopamazsınız, karakterlere bağlanırsınız da bir süre başka bir kitaba geçmek istemezsiniz. İşte bu kitap öyle bir kitap değil :)
Fake attım :)
Bu kitap, öyle kopamadığın kitaplar arasında çerezlik bir kitap, hani arada eline alırsın okursun ya da atlaya atlaya okursun, heh işte öyle.
Belki kitapta biraz ayrıntılara girseydi, konuyu uzatsaydı ya da olaylar biraz uzasaydı, daha güzel olurdu. Beklentimi karşılamadı.
Keyifli okumalaaaar :)
Bol bol spoi vereceğim ki uyarı niteliğinde olsun, okumazsınız belki.
Bu arada bunlar benim düşüncelerim, kitabın fanlarından linç yemek istemiyorum bunu da belirteyim.
Şimdi gelelim kitaba
Kızımız çelişkiler yumağı.
Sarai annesiyle birlikte güya uyuşturucu satıcısının yanında kalır daha sonra öğrenirler ki kadın ticareti de yapıyor.
Ama sorun şu ki bu adamın gözü aslında Sarai'de.
Annesi öldükten sonra Sarai tutsağı oluyor bu arada kaçanlar da ya ölüyor ya da işkencelere maruz kalıyor.
Bir Amerikalı katil geliyor dışarıdan ve kızımız bu adama güveniyor, neden?
Çünkü o Amerikalı ve gözlerinden anlaşılıyormuş onu kurtaracağı.
Neyse kızımız 9 yıldır kurtulamadığı yerden bu Amerikalı sayesinde kurtuluyor.
Pazarlıklar yapılıyor adamlar ölüyor.
Tabii kızımız onu esir tutan adamı da öldürüyor.
Sonra öğreniyoruz ki aslında Sarai hiçte anlatılan gibi esir hayatı yaşamıyormuş.
Partilere, davetlere, toplantılara gidebiliyormuş yanında esir tutulduğu adamla.
Ve öldürdüğü adam için sempatik ve çekiciydi diye düşünmeye başlıyor.
Sonra birden Amerikalı ile aralarında bir tutku ortaya çıkıyor.
Bol bol cinsellik barındırıyor kitap bunu da belirteyim.
Ben sevemedim kitabı, kaç puan vereceğimi de bilemedim.
Bana bir katkısı olmadı atlaya atlaya okudum kendisini ve tek temennim kitabı pdf olarak okudum para vermedim. :)
Bu arada kapağı Sadakatsiz dizisinin kapağına benzemiyor mu? :) Aklıma o gelmişti de :)
Neyse tavsiye etmiyorum.
Keyifli okumalar diliyorum.
Selamlaar :)
Bolca spoi içerir :)
Öncelikle kitabın kapağını gördüm ve hiç incelemelere bakmadan, kitabı bile araştırmadan okumaya başladım. Pişman olmadığımı söyleyebilirim. :)
Çok fazla kişisel gelişim kitabı okuyan birisi değilim, bana sıkıcı gelir çünkü düz anlatımlıdır genelde, hikayeleştirme yapılmamıştır.
Neyse gelelim kitabımıza,
Nell Sullivan, otuz üç yaşında, plansız yaşayamayan, uzatmalı sevgilisiyle hayatını sürdüren bir kızımız.
Bir sabah sevgilisinin not bırakması sonrası hayatı tersine döner ve kendini San Francisco'da bulur.
Bundan sonra yaşananlara başka bir kitaptan alıntı yaparak cevap vermek istiyorum.
- Şems diyor ya: "Hakk'ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine teslim ol. Bırak hayat sana rağmen değil seninle beraber aksın. Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?"
Bu arada kitap; Kaderle Randevu, Fırat Çakır'a ait.
Incelememize geri dönecek olursak, Nell Sullivan, hayallerini erteleyen hatta bir kafese koyup, zihninin arka odalarına kilitleyen birisi.
San Francisco'da hayallerini düşlemeye başlar ve yaşadığı şehre dönünce gerçekleştirir.
Ah hayır, yaşının hiçbir önemi yok.
"Tolstoy'un bisikleti" kavramını duymuş muydunuz? Kendisi bize yaşının, hayallerinin önünde engel olmadığını anlatıyor. Aşağılara bir yerlere bırakıyorum, merak ederseniz bakabilirsiniz.
#46322194
Keyifli okumalar diliyorum. :)
Okur Takip Önerileri
Selamlaar.
Lacivert - Safir - Amber
Bu seriye tek inceleme yazmak istedim
Spoi uyarısı bırakıyorum buraya!
Beren abi baskısı altında yaşayan, tıp öğrencisi bir genç kız ve James kitaba ismini veren lacivert gözlerin sahibi
James bir ajan.
Ve bu ajanın birliğinde çook ileri düzey bir teknoloji var.
Beren baskılara dayanamayıp evden kaçınca Lacivert'e denk gelirse?
Ve Mahzende yaşamaya mahkum bırakılırsa, ah hemen korkmayın bizim bildiğimiz mahzenlerden değil orası teknolojik aletlerin olduğu, duvarlarda kapıların açılıp apart tarzında odaların oluştuğu bir ev.
Beren ve Lacivert'in maceraları sizleri bekliyor.
Türk bilim kurgu kitaplarında birinci sırada yer alabilir benim için bu seri ^_^
Ve şey ben pdf okudum ama kitap rafımda kendilerini görmek ve elimde basılı eser olarak okumak istiyorum Ve bu yüzdeeen kendilerini ilk fırsatta kitap sepetime ekliyorum
Okumanızı tavsiye ederim
Keyifli okumalaar
Selamlaar :)
Kitabımız Gülseren Budayıcıoğlu'nun terapi seanslarından oluşuyor.
Kitap, on yedi hikayeden oluşmakta. Bazıları birkaç bölümde anlatılmış uzun hikayeler, bazılarıysa bir bölümde bitirilmiş kısa hikayeler.
Gündemde olan dizilerden birkaç hikaye var tabi dizidekiyle birebir aynı değil.
İsimler, cinsiyetler farklı.
Hastalarımızın çoğu çocukluk travmalarına sahip, babadan - anneden şiddet, ebeveynsizlik, okb hastalığı, panik atak, bipolar vs.
İnsan bir dönüp kendi geçmişine baktığında, küçük parçalar bulabiliyor ya da çevresinde oluşan olayları ön yargısız kabulleniyor.
Kitabın konusu gerçekten güzel, akıcı.
İnsan merak ediyor hikayenin sonunda ne olduğunu ve hikayeler parça parça yazıldığı için sıkmıyor, devam ediyorsunuz okumaya.
Ah şu yazım hataları da olmasa gerçekten daha güzel olacakmış. Gerçi ben pdf okudum belki o yüzden bu kadar yanlış olmuş olabilir.
Ben okudum, beğendim. Tavsiye ediyorum.
Keyifli okumalar. :)
Selamlaar ^_^
Spoiler tabi ki mevcut :)
Kitaptan birşeyler anlatmadan nasıl inceleme yapabilirim ki, değil mi? :)
Sineklerden nefret ediyorum, ne kadar felsefi düşüncelere sahip olsalar bile.
Evet evet sineklerde düşünebiliyorlar.
Şaşırdınız değil miii?
Bende şaşırmıştım. ^_^
Kitaba ilk olarak bir sinek hayatını ve düşüncelerini paylaşarak başlıyor
Tabi eleştiriler yaparak devam ediyor.
Ama hep bir erkeğe anlatıyormuş gibi "Evet bayım!" gibi cümleler kullanıyor. Yazar bir bayanın okuyacağını düşünmedi mi acaba?
Sineğin düşüncesini alıntı yaparak direk naklediyorum size ;
"Hiç ölmeyecek gibi davranıyorlardı...
Sonsuza kadar bu dünyada kalacakmış gibi yaşıyorlardı"
İşte böyle, sineklere göre insanlar uyan, işe git, eve gel, yemek ye, yat şeklinde yaşıyorlar. Hayatın değerini bilmiyorlardı.
Doğru değil mi gerçekten?
Kitap kısa kısa birkaç adet hikayeden oluşuyor.
Hikayelerin konuları benzer türde.
Akıcı ve biraz mizah türüne de giriyor.
Yazım yanlışları ve noktalama işaretleri hataları vardı. Belki yayınevi kaynaklı belki de pdf olduğu için bilemiyorum.
İyi okumalar.
Yeni bir inceleme de görüşmek üzereee...
Spoi uyarısı!!
6 kitaplık serinin 4. kitabını bitirdim. 3. kitabı okumadım tabi ki.
Küçük Mucizeler Dükkânı ile başladı, daha sonrasında Bir Yumak Mutluluk geldi ve daha sonrasında Bahçemde Yeşeren Umutlar.
Konumuza gelelim;
Ana karakterimiz tabi ki Lydia.
Lydia artık evli bir kadındır ve mutludur. Dükkânı, ailesi ve kursları ile hayatı devam etmektedir.
Diğer kitaplarda bahsedilen karakterler 4. kitabımızda da var. Ek olarak yeni karakterler de var.
Yeni karakterler, yeni hayatlar, yeni hikayeler demek tabi ki.
Debbie Macomber, eski Türkiye'den bahsediyor olabilir mi?
Eski komşuluk ilişkileri, eski esnaf ilişkileri, eski arkadaşlıklarda var tabi kii.
Hayalinizde kurduğunuz pastaneyi de bu sokakta bulabilirsiniz
Ama kitabın tek karakter tarafından anlatılması daha hoş olabilirdi.
Kitapta bulunan diğer karakterlerin de yan karakter olması, parça parça bahsedilmesi hoş olurdu.
Bana biraz gündüz kuşağında olan dizileri anımsattı, dizisi yapılsa izleyecek insanlar olur gerçekten.
Neysem iyi okumalaaar.
Selamlar
Ben Ölürsem kitabı ile geldim size.
Spoi uyarısı bırakıyorum buraya, şikayet yemeyelim
Dikkat! Spoi bulunmaktadır.
Eveeet gelelim konuya.
Kitabımızda Charlotte adında bir kızımız var, abisi ile feci bir motor kazası yapıyor ve abisi ölüyor.
Ama kızımız bir yetenek kazanıyor tabi kullanmasını bilene
Arafta kalan ve tamamlanmamış işleri olan ölüleri görüyor Char.
Düşünsenize; çevrenizde ruhlar var ama sadece siz görüyorsunuz, daha delirmediniz mi?
Peki size gelen bir ruhun cesedini polislere ihbar ettikten sonra peşinize polisler düşerse, neler olur?
Buradan sonrası nasıl devam eder?
Aşk kızımızı nasıl buldu sizce?
Peki bir kız ikiz kardeşlerin ikisine de aşık olabilir mi?
Ya da ölü bir adama aşık olunur mu?
Sonu nasıl bitecek diye merakla okuduğum bir kitap.
Kendisini hiç arka kapağına bakmadan, kitap sepeti uygulamasından rastgele almıştım.
Ama rastgele alıpta pişman olmadığım kitaplar arasına yerleşti
Tavsiye ediyorum.
İyi okumalaaaar.
Selamlaar
Nar Ağacı ile geldim bugün.
Dedesinin ölümünden 2 gün sonra Taht-ı Sülayman’dan bir mektup gelir.
Dedesini ve büyük annesini araştırmaya karar verir torunu.
Bizde bu torun ile Tebriz’e gidiyor ve adresi buluyoruz.
Yoldaşımız Yasemen ile birlikte.
Dedesinden kalan küçük kutudaki resimlerle geçmişe gidiyor, adeta tarihte kayboluyoruz.
Geçmişte neler olmuş?
Onca mektuba karşı, neden bir mektup?
Sorularımızın cevabı, Nar ağacı kitabında.
Hadi sizde okumaya başlayın.
Güzel bir kitap dili biraz ağır ama daha basit bir dille anlatılmış olsaydı bu kadar etkilemezdi bence.
Aşk romanlarını sevenler için kaçırılmaması gereken romanlardan.
Tavsiye ediyorum, iyi okumalar.
Selamlaar
Uzun bir aradan sonra tekrar inceleme yazmaya başlamak bu kitaba nasipmiş.
Wattpad'de okuduğum, basılı eserini de kitaplığımda bulundurmak istediğim bir kitap - eser.
Öyle bir köy var ki cahiller, şeytanlar toplanmış.
Duru bir güzelliği olan bir kızı türlü caniliklerle delirtmişler.
Annesi de kapatmış ahıra, o kızın o hali korkunç...
Sağlık Bakanlığından Selim Erbek, görevi olmamasına rağmen köye gelir ve olayları çözmeye başlar.
Selim, olayları çözdükçe korkacaksınız, dehşete düşeceksiniz.
Herkese bir Selim Erbek lazım
Okurken korktuğum, heyecanlandığım, sonlarına doğru mutlu olduğum bir kitap.
Bu yüzyılda korkunç olaylar duyuyoruz, görüyoruz, yaşıyoruz.
Bu yaşananların bir daha yaşanmaması, tekrarlanmaması dileğiyle.
İyi okumalar.
"Kokarsa gelmezler."
Dikkat spoi ve uyarı içerir!
Melankolik bir deneme olmuş.
Sanki yazar alkol alıp kağıda dökmüş içini.
Ahmet Batman benzeri bir yazar
Ya da Miraç Çağrı benzeri diyebilirim.
İncelemelere samimi yazmışlar, bana pek samimi gelmedi.
Küfür size samimi geliyor mu, bilmiyorum.
İyi ki kitabı almamışım, pdf okumuşum.
Bir kaç cümle var alıntılayabilecegimiz o kadar.
Tavsiye edebileceğim bir kitap değil
Daha iyi kitaplarda görüşmek üzereee.
İyi okumalar
Spoiler mevcut mu bilemedim
Öncelikle yazardan bahsetmek istiyorum.
Robin Cook;
Colombia Üniversitesi'nden tıp doktoru olarak mezun oldu ve şuan öğretmenlik yapıyor.
80 yaşındasın be adam.
Neyse konumuza dönelim.
Kitaplarının çoğunun hastalıklar hakkında olduğunu söyleyebiliriz.
Ve size bir uyarı!
Tıp sözlüğünüzü yanınızdan ayırmayın.
Kitaplarının filme uyarlandığını biliyor muydunuz?
Kitaba dönüş yapalım hemen.
Günümüzde Covid-19 adında bir salgın hastalık mevcut. Kitabın ismi bu yüzden biraz tanıdık gelebilir
Kitabımızda da Covid benzeri bir hastalık mevcut; Ebola Humması.
Belirtiler de aynı gibi
Kas ağrıları, göz kızarması, yüksek ateş, mide bulantısı vs.
HKM'den gelen Marissa bu salgın için görevlendirildi.
Bakalım Marissa neler yapabilecek.
Sizce bilmeden yayılan bir virüs mü yoksa komplo mu?
Ya Marissa da salgından kendini koruyamazsa?
Fazla sürükleyici değil tabii ki ama okumanızı tavsiye ederim, ben beğendim yani. :)
İyi okumalaaaar
Kendinizden bir parça buluyorsunuz mutlaka...
Kitap olarak elime alıp okumadım, yalan değil.
Kişisel gelişim platformu buldum, yazarın kendisine ait; Bülent Gardiyanoğlu adında.
Kendi sesi ile kitaplarını sesli kitap haline getirmiş. Kitabı ondan dinleyince sanki arkadaşınız derdini, hayatını size anlatıyormuş gibi gelebilir. Biraz basit olduğu doğru ama samimi bir dille yazılmış. Beğendim ama daha ağırlarını okuyunca bu bir kaç seviye altında olmuş. Mutlaka alın, okuyun diyeceğim bir kitap değil maalesef kii.
Spoi uyarısı!!!!!
Oğuz Atay, bu kitabında üniversitede hocası olan Mustafa İnan'ın hayatını bize biyografik roman türünde anlatmış.
Ünlü matematikçimiz Cahit Arf'ın teklifiyle yazılmış ve Türk edebiyatında da önemli bir yere sahip bir kitap. Hocamız alın, okuyun demişti ama o zamanlar almamıştım, niye bilinmez. 🤷️
Kitapta Mustafa Inan'ın
Hâlâ böyle kitapların basıldığına inanamıyorum.
Kitap dedim, üzgünüm.
Kitap deyince aklınıza daha prof kitaplar ve içerikler geliyordur eminim.
1 - 2 ay sonra başlayacak yaz dizilerine benzettim.
Giriş - barda tanışma, yakınlaşmalar vs.
Gelişme - Aynı şirkette çalışmaları, hamilelik ya da ailelerin tanıdık olması vs.
Sonuç - Evlenmeleri, bitmeyecek gibi gelen aşk vs.
Çok basit bir kitap, sonunu her türlü tahmin edebilirsiniz.
