"Sanırım... Sanırım söylemeye çalıştığım şey, belki de Lowell ve Rhodes haklıydı. Belki de sikim buna çok fazla itiraz ediyordu ve belki de Güç'te bir huzursuzluk vardı. Ve belki... belki de sana aşığımdır." Duygusuzca güldü. "Ah, siktir. Kimi kandırıyorum ben? Belkisi falan yok. Öyleyim. Yaptığımızın, anlaştığımız şey olmadığının farkındayım. Henüz böyle hissetmiyorsan bunu da anlarım. Yine de tepkinin kaydedileceğini bile bile buraya gelip, sana söylemesem olmazdı. Ryan, eğer dinliyorsan... kaydetmeye hazır ol." Kısa bir an duraksadı. "Seni seviyorum, Harper. Ve seni ne kadar beklememi istersen o kadar beklerim."
İnsanlarla uğraşırken hep hatırlayacağımız nokta, mantıklı yaratıklarla değil, duygulu kimselerle uğraştığımızı unutmamamızdır. Her insanın kendine göre inancı, gururu ve onuru olduğunu unutmayalım. Başkalarını eleştireceğimiz yerde onları anlamaya çalışalım..
Lowell Thomas
"Fletcher'a, Lowell'a bak. Ya Charles-Rolland, Judy Lee? Onlar da mı farklı, yetenekli ve mükemmel? Senden, benden ne farkı var onların?. Onların tek farkı, gerçekten kim olduklarını anlamaya ve bunu bilerek yaşamaya başlamaları."