elif

elif
@lucenth
intp 𖤐
Lise 3. Sınıf
38 okur puanı
Kasım 2022 tarihinde katıldı
Hiç kimse bir başkasının yürüdüğü yolda ne kadar ilerlemiş olduğunu göremez.
Reklam
"Bilgi bir başkasına aktarılabilir, bilgelikse hayır... bilgelik anlatılamaz ve öğretilemez."
"Sevgi, dostum Govinda, her şeyin başı gibi görünüyor bana. Dünyanın içyüzünü görmek, onu açıklamak, onu aşağılamak büyük düşünürlerin işidir belki. Ama benim için tek önemli şey, dünyayı sevebilmektir; onu aşağılamamak, ona ve kendime hınç ve nefret beslememek, ona, kendime ve bütün varlıklara sevgiyle, hayranlıkla ve huşuyla bakabilmektir."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Şu gördüğün," dedi taşla oynayarak, "bir taştır, belli bir zaman sonra toprak olacak belki, topraktan da bitki olarak boy verecek ya da bir havyana, bir insana dönüşecek. Eskiden olsa derdim ki: 'Bu taş yalnızca bir taştır, değersizdir, Maya dünyasındaki nesnelerden biridir; ama yaşam çevriminde insana ve ruha da dönüşebileceği için bu taşa da önem veriyorum.' Eskiden olsa böyle düşünürdüm belki. Ama bugün şöyle düşünüyorum: Bu taş taştır, aynı zamanda hayvandır, aynı zamanda Tanrı'dır, aynı zamanda Buddha'dır, ileride şu ya da bu nesneye dönüşeceği için ona saygı duyuyor, onu sayıyor değilim, çoktan ve her zaman şu ya da bu nesne olduğu için sevip sayıyorum onu.
Bir kimse arıyorsa, gözü aradığı şeyden başkasını görmez çokluk, bir türlü bulmayı beceremez, dışardan hiçbir şeyi alıp kendi içine aktaramaz, çünkü aklı fikri aradığı şeydedir hep, çünkü bir amacı vardır, çünkü bu amacın büyüsüne kapılmıştır. Aramak, bir amacı olmak demektir. Bulmaksa özgür olmak, dışa açık bulunmak, hiçbir amacı olmamak. Sen, ey saygıdeğer kişi, belki gerçekten arayan birisin, çünkü amacının peşinde koştuğundan hemen gözünün önündeki bazı şeyleri görmüyorsun. yorsun.
Reklam
"Sana ne söyleyebilirim ki, saygıdeğer kişi?" diye cevap verdi Siddhartha. "Olsa olsa kendini aramaya fazla verdiğini mi? Aramaktan bulma fırsatını bir türlü yakalayamayacağını mı?"
Ve tümü, bütün sesler, bütün amaçlar, bütün özlemler, bütün çileler, bütün hazlar, bütün iyi, bütün kötü şeyler, tümü birden dünyayı oluşturmaktaydı. Tümü birden oluşumların ırmağı, tümü birden yaşamın müziğiydi. Ve Siddhartha dikkatle bu ırmağa, bu binlerce sesli şarkıya kulak verdi mi, salt acılara, salt gülmelere kulaklarını tıkayıp ruhuyla tek bir sese bağlanmadı da Ben'iyle bu ses içinde yitip gitmeyerek bütün sesleri işitti mi, bütünü, birliği duymaya çalıştı mı, binlerce sesin bütün şarkısının bir tek sözcükten oluştuğunu görüyordu, bu sözcük de Om'du, mükemmellikti.
Katlanacağı acılar az buz olmayacak, yüreğinde bir gurur ve soğukluk var, pek çok acı çekmekten yakayı kurtaramaz böyleleri, pek çok yanılır, pek çok uygunsuz iş yapar, pek çok günahın yükünü yüklenir.
Geçmişte olan, gelecekte olan hiçbir şey yoktur; her şey vardır sadece, şu an içinde varlık sahibidir.
İşte yine, diye geçirdi içinden, bütün bu ölümlü şeyler elimden uçup gittiğine göre, işte yine küçük bir çocukken olduğu gibi güneşin altında duruyorum, hiçbir şey benim değil, herhangi bir beceriden, maharetten yoksunum, henüz öğrendiğim hiçbir şey yok. Ne şaşılacak şey!
Reklam
Öte yandan öyle geliyordu ki, hiçbir şeyi ve hiç kimseyi sevemeyişiydi onu daha önce hasta yapan.
"Ya şimdi, Siddhartha, şimdi nasıl birisin peki?" "Bilmiyorum. Ben de senin gibi bilmiyorum bunu. Yollara düştüm. Varlıklı biriydim ama artık değilim; yarın nasıl biri olurum, bilemeyeceğim
Kıyıda ırmağın üzerine sarkmış bir ağaç duruyordu, bir hindistancevizi ağacı. Ağacın gövdesine yasladı omzunu, aşağıda akıp giden yeşil suya dikti gözlerini, baktı, baktı, kendini koyuverip suya gömülmek isteği tümüyle içini sardı ansızın. Tüyler ürpertici bir boşluğun sudan kendisine baktığını gördü, ruhundaki boşluğun bir yansımasıydı bu.
Nereye gidecek, hangi amaca ulaşmaya çalışacaktı? Hayır, amaç falan kalmamıştı artık, acıyla karışık derin bir özlem vardı sadece... Silkinip bütün bu berbat düşü üzerinden atmak, bu tatsız şarabı tükürüp atmak içinden, bu içler acısı, bu yüz karası hayata bir son vermek.
Bir şarap, bir zehir olsaydı da, onu hiçbir şey duyup hissetmez duruma soksaydı, her şeyi unuttursaydı ona, uyusa ve bir daha uyanmasaydı! Başka bir pislik kalmış mıydı kendini pisletmediği, bir günah kalmış mıydı işlemediği, bir budalalık kalmış mıydı baş vurmadığı, ruhunu ıssız çöle çeviren bir adım kalmış mıydı atmadığı?
380 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.