Siz mi yazdınız?
“Evet.”
Hemen buracıkta mı?”
“Hayır. Uzun yıllar var ki bir şey yazmıyorum.”
“Neden?”
“Söyleyecek bir şeyim kalmadı da ondan.”
Oysa söylenecek şey, her daim vardı.
Zor olan, söylenecek kişiyi bulmaktı.
Zaman, bu hükmü doğrulayacaktı.
Seni ne kadar sevdiğimi bilseydin, sana ne derece muhtaç olduğumu da bilirdin. Bütün sevdiklerini severim, seni bana yaklaşmaktan men edenler hariç. Bu sen bile olsan nefret ederdim.