Bu kitabi gerçekten çok çok seviyorum. İkinci kez okumak özellikle de çevirisinden okumak şahane bir his. Film uyarlamasını izlemek için çıldırıyorum hemennnnn gelse keşke hemennn.
Kitabın ilk başları biraz durgun gidip ne oluyor ya dedirtecek cinsten olsa da ilerledikçe her bir düğüm kalbimize atılıyor yani en azından benim için öyle oldu. Hayatın çok içinden çok duygu yüklü bir hikaye. Ennnnnn sevdiğim kısım ise kesinlikle ortak çalışma trope( o geçmiş olayi zaten mahvediyor beni, geberiyorum)
Geçmiş kısımlarında kalbim kırık, boynum bükük, yaralıyımmmmm ama ikiliye güveniyorum ve okumayı bırakmıyorum ne olabilir ki diye diye kendime dünyayı zehir ediyorum ama sonunda hak ettiğimi buluyorum ve tüm hikayeyi öğreniyorum:( yazarın duygusal zekası müthiş yaa öyle bir yazıyor ki kırılan kalbimin sesini duyuruyor bana, cok içten, hissettiren. O derin acıyı öyle hissettiriyor ki kızıyorum, kızgınlığım kırgınlığa dönüşüyor. Helen'in o aile karmaşası, kaygı mücadelesi ayy çok güzeldi yaa çokkk. Grant zaten beni öldürdü yaaa, o tatlılığı ve kelimeleri. Yani daha ne isteyim ben senden Hikayenin sonunda beklemediğim bir durum oluyor, bence hikayenin doğal akışında olması gereken bir durum diye düşündürüyorum. Her detayı ile baştan sonra vaad ettiğini sunan bir kitap ne eksik ne fazla. Romantik bir kitaptan çok çok daha fazlası buna emin olabilirsiniz. Lütfen okuyun...