Vagonun diğer yanındaki genç adam, telefonunda gürültülü bir şey seyrediyordu. Michael, çizgi filmden yükselen bayağı, net kahkahayı duyabiliyordu ve genç adam gözlerini ondan ayıramıyordu. Ciyaklayan saçmalığı herkes paylaşmak zorunda kalıyordu,adam altı yaşında çocuk değildi ki! Hayır,bu adam yirmilerinin başındaydı, sağlam yapılı,zeki görünüşlü bir Asyalıydı ve yüz sene önce olsa onun yaşındaki insanlar Somme 'un çamurlarına saplanır, göğüslerinde cızırdayan mermilerle koşardı. Makineli tüfekler takırdarken onlar açıkta yakalanırdı ve genç adamlar geriye devrilir veya şaşkınlık içinde,nefes nefese dizlerinin üzerine çökerdi. Çaresizce annesine seslenip ağlarken, altı saatlik soğuk, ağır işkence onu beklerdi. Oysa şimdi kulaklık takma cesaretini bile göstermiyordu; pencereye yapıştırılmış 'Lütfen diğer yolcuları da düşünün!' uyarısına rağmen.
İşte,bir kez daha demiryolu şirketi bir parça huzur,bir parça iyi niyet için çabalıyordu ve bir kez daha başarısız oluyordu.
Tüm kitaplarımız, tüm edebiyatımız, herşey düşünceden ibaret. Ve bütün ilişkilerimiz de düşünceye dayanıyor. Bir düşünün! Karım,
düşüne düşüne yarattığım bir imge. Bu düşünce, karı ile koca arasında olagelen bütün didişme ve etkileşimlerden oluşuyor:
zevk, seks, iğnelemeler, dışlamalar, süregelen bütün ayırıcı öğeler. Düşüncemiz, ilişkimizin
Reddedildikten sonra kendinizi yargılanmış, acı dolu ve hırslanmış hisseder misiniz? Kendinizi yaralanmış hisseder ama affedeceğinizi, yeni şeyler öğreneceğinizi ve hayatınıza devam edeceğinizi düşünür müsünüz?
Yaşadığınız en kötü reddedilme anını düşünün. O an yaşadığınız duygularla bağlantıya geçin ve o duyguları gelişme düşüncesiyle ile
Peki ama soykırım, My Lai ve diğer kitlesel felaketlerin yalnızca kötü, psikopat insanların suçu olmadığını; her türden insanı etkileyen, güçlü sosyal kuvvetlerin söz konusu olduğunu nasıl kanıtlayabiliriz? Bunun için sosyal baskıyı laboratuvar ortamındaki kontrollü koşullarda incelememiz gerekir. Sıradan vatandaşlardan bir örneklem oluşturup
Ben sizin düşmanınız olsaydım, gücünüzün değerini düşürür ve güvensizliklerinizi kendinizi nasıl gördüğünüze hükmedene dek büyütürdüm. Bunu, siz benim saldırılarıma karşılık veremeyecek ve silahlarınızı bırakacak hale gelene dek sürdürürdüm. Tanrı'nın yarattığı kişi olmaktan sizi alıkoyana kadar uğraşırdım. Tanrı'nın size vermiş olduğu
Süleyman Demirel'den Ankara'daki bir basın toplantısında dinlediklerimi özetlemek istiyorum, demişti ki: " Özbekistan 'a ilk gittiğimde, Özbek Cumhurbaşkanı İslam Kerim'e Özbekistan'ın serbest piyasa ekonomisi içinde nasıl kalkmacağını anlatıyordum. Beni, büyük bir dikkatle dinliyor; cümlelerimi 'Togri! Togri!
Tanrılar Okulu
Böyle bir okul olur mu diye hemen bir önyargı koymayın lütfen.
Biraz sonra yazacaklarımdan sonra bu okulda üretilen Tanrılara hizmet edip etmediğimizi sorgulamaya başlayacağız.
Bende böyle bir okul olduğunu bilmiyordum. 2007 yılında çalıştığım banka beni 'Geleceğin Liderleri' adlı bir seminer eğitimine davet edene
Ülkenin birinde bir Raja yaşardı. Tek evladı olan oğlu, her gün avlanmaya giderdi. Bir gün annesi Rani dedi ki: “Bu üç tarafta dilediğin gibi avlanabilirsin ama şu dördüncü tarafa sakın gitme.” Kadın böyle bir uyarıda bulundu çün- kü dördüncü tarafa gittiği takdirde oğlunun güzel Prenses Labam’ın varlığından haberdar olacağını, sonra da Prenses’i
Kanalımızı arındırırken adımları küçük lokmalara bölmek işimizi kolaylaştırır. Aşağıda eylemleri
arındırmak için bir kılavuz göreceksiniz. Bu eylemleri zihin, enerji, duygusal ve fiziksel olarak dört
ayrı alana ayırdım. İşe, odaklanacak tek bir alan seçerek başlayın. Yüzde 100’e ulaşmaya
çalışmıyorsunuz. Lokmaları unutmayın!
Aşağıdaki fikirlerden
Sinemamızın en büyük aktörlerinden biri o. “Manav Halil”, “Filinta Osman”, “Zehir Ali”... Yüzlerce sinema filmi ve onlarca tiyatro oyununda rol almış dev aktör İZZET GÜNAY’la buluştuk. Sanat macerasını, Türk sinemasını, “Vesikalı Yarim”i, koleksiyonculuğunu ve pek çok şeyi konuştuk.
MANAV HALİL’İ GAYET İYİ ANLIYORUM“SEVGİ DE YETMİYORMUŞ, ÇOK
"Lütfen şimdi gözlerinizi kapayın dostlar. Bir an için tamamen kalp atışlarınıza odaklanmanızı istiyorum. Kalp atışlarınızı dinleyin. Hissedin. Şimdi derin derin nefes alın. Kalbinizin attığını duyabiliyor musunuz? Hissedebiliyor musunuz? Şimdi sadece bir an için kalbinizin ağladığını hayal etmenizi istiyorum. Kendinize hiçbir zaman bütünüyle
Öğrenilmiş çaresizlik aklı dondurur ama insan bilinçli bir şekilde karar vererek aklını çalıştırmaya devam edebilir. Aklınıza güvenin. Sürekli yeni şeyler öğrenin. Önce düşünün sonra yapın. En sonunda da yaptığınız üzerine bir daha düşünün!
Aklınızı tam kapasite kullanmamaktan dolayı girdiğiniz çaresizlik durumundan, aklınızı kullanarak çıkabilirsiniz.
Kendinizi öğrenilmiş çaresizlikten korumak ve kurtarmak için kendi özgün yaklaşımlarınızı da geliştirebilmelisiniz. Mesela bir şeyi denediniz ama olmadıysa, cep telefonundan birini aradığınızı ve aradığınız kişinin cebinin kapalı olduğunu, ama bir gün açılacağını düşünebilirsiniz. "Aradığınız sonuca şu anda ulaşılamıyor. Sizi istediğinize ulaştıracak ihtimal geçici olarak servis dışı olmuştur. Hemen bunalıma girmeyip, lütfen daha sonra tekrar deneyin!"